Ne zafer ne hezimet
ŞAMPİYONLAR Ligi seviyesinde kritik olmayan maç zaten yoktur da, Lokomotiv Moskova’nın ‘tehdit olmaktan büyük ölçüde çıkması’ ile grup sıralamasında direkt rakibe dönüşen Schalke ile...
ŞAMPİYONLAR Ligi seviyesinde kritik olmayan maç zaten yoktur da, Lokomotiv Moskova’nın ‘tehdit olmaktan büyük ölçüde çıkması’ ile grup sıralamasında direkt rakibe dönüşen Schalke ile iç sahada oynanacak maç ‘çok kritik’ hale gelmişti.
Dar kadrosu bir de sakatlıklar silsilesiyle darbe yiyen Galatasaray, kendi liginde problemler yaşayan ve sarı kırmızılılar kadar olmasa da kadrosunda eksikleri yedeklerle yamayan rakibinin karşısına tedbirli çıktı.
İlk 9 dakika topu kendi yarı sahasında gezdirmek zorunda kalırken kendisinden daha tedbirli rakibini zorlayacak bir hamle yapamadı.
9’uncu dakikada Rodrigues’in uzaktan şutunu Nübel’in savuşturmasıyla 45’inci dakikada Eren’in topu kale ağzında Nübel’e nişanlaması arasında geçen sürede rakibini kıramadı, hatta esnetemedi bile.
Buna karşılık Schalke, Galatasaray defansını birden fazla pozisyonda ortadan yarmayı başardı, müthiş etkili oynayan Konoplyanka tarafından epeyce zorlandı.
Fatih Terim bu ara topların yarattığı tehdit karşısında Donk’u bir kademe geri çekerek yama yapmak zorunda kaldı... Kanatlardan istediği verimi alamayan, oyunu rakip sahaya yıkıp rahat ettiği baskıyı kuramayan Galatasaray büyük ölçüde rakibin belirlediği tempoya mahkûm oynadı.
İkinci yarıda da Galatasaray’ın oyunun hücum tarafındaki sıkıntılarının, kısırlığının devam ettiğini gözlemledik; buna karşılık Schalke daha tehditkâr şekilde yürüdü üstüne sarı kırmızıların.