Sahnedeki silah patlamadan önce
BİRLEŞMİŞ Milletler'in 1 Ocak'ta yapacağı ateşkes çağrısı öncesinde Akdeniz'de "Duyan gelmiş" manzarası hâkim. “Çorbada tuzum vardı” demek, kesilecek pastadan dilimini kapmak isteyenin...
BİRLEŞMİŞ Milletler'in 1 Ocak'ta yapacağı ateşkes çağrısı öncesinde Akdeniz'de "Duyan gelmiş" manzarası hâkim.
“Çorbada tuzum vardı” demek, kesilecek pastadan dilimini kapmak isteyenin “Akdeniz’de firkateynim vardı” tedbirini aldığı günler.
Haberlerde Akdeniz’de Suriye ve Türkiye’nin dışında 13 ülkeye ait onlarca savaş gemisinin yüzdüğünü, başkalarının da yolda olduğunu okuyoruz.
Amerika, Fransa, Almanya diye başlıyor liste ve İngiltere, İtalya, Hollanda, Portekiz, Kanada diye devam ediyor.
“Öte yanda” Rusya ve İran’ın yanına Çin de silah çatıyor.
*
“Haklı olan değil, güçlü olan kazanır” düsturuyla hareket eden ülkeler savaş gemileriyle, tonlarca bombayla, füzelerle, jetlerle vesaire masa öncesinde sahada boy gösteriyor.
Bu kadar “kabadayının” volta attığı bir ortamda birinin diğerine omuz atmamasını, ayağına basmamasını veya “Gözünün üstünde kaşın var” diyerek babalanmamasını ummaktan başka elden ne gelir?..
Çehov’un tiyatro için söylediği meşhur söz sıkça siyasi çatışma alanları için de referans olarak kullanılır.
Özetle “Sahnede bir silah varsa o silah patlar...” der Çehov.
Sahneye bu kadar silahın birden çıktığı oyunda bir patlama olmamasını beklemek ne kadar gerçekçi peki?