Turnusol kâğıdına bir damla daha düşerken
KAPI kırarak, basın emekçisine ters kelepçe takarak, TOMA'larla, biber gazıyla, copla, hasılı şafak vakti bir medya kuruluşuna baskın verilip zor kullanarak "çöküldüğünü" de gördük işte Yeni...
KAPI kırarak, basın emekçisine ters kelepçe takarak, TOMA'larla, biber gazıyla, copla, hasılı şafak vakti bir medya kuruluşuna baskın verilip zor kullanarak "çöküldüğünü" de gördük işte Yeni Türkiye'de.
“Bu Yeni Türkiye’nin harcını karanlar arasındaydı onlar” demeden, “Ama” demeden karşı çıkmak gerçek manada özgürlüğe, demokrasiye inanan her namus ve vicdan sahibi yurttaşın boynunun borcudur.
Bu namus ve vicdan, içselleştirilmiş ilkelere dayanır.
*
Mesela zamanında arkadaşların Ahmet Şık ve Nedim Şener’i türlü sahtekârlıkla derdest edenlerin ve destekçilerinin hakkına tecavüz edildiğinde de için hâlâ yansa da “ama” demeden ayağa kalkıp yanına koşacaksın.
Mesela bugün borusu ötenin ardında sıra olanların, sessiz kalanların hakkı yenildiğinde, merhamete ihtiyacı olduğunda da önünde, yanında, arkasında duracaksın.
Mesela senin canın yanarken “Oh olsun!” demiş olanın, yangına su değil benzin kovasıyla koşmuş olanın da sesi, soluğu olacaksın.
Mesela “Hukuk herkese lazım!” diye bağırdığın günlerde aba altından filan değil açıktan sopa gösterenin, seni hakaret ve iftiraya boğanın, ekmeğinle oynamaya kalkanın da hakkını hukukunu savunacaksın.
Mesela seni yalnız bırakanların, durulacak yeri gerçeğin ve adaletin değil kumpasın ve güçlünün yanı olarak görüp seçenleri de zor gününde “utandırmadan” destekleyeceksin.