3 Ocak darbesinden 26 yıl sonra
Geçen Ekim ayında İpek Holding’e bağlı şirketlere ve medya organlarına kayyım darbesiyle el konulması üzerine Bizim Radyo’da yaptığımız ve özetini haberleştirerek Yeni Asya’da...
Geçen Ekim ayında İpek Holding’e bağlı şirketlere ve medya organlarına kayyım darbesiyle el konulması üzerine Bizim Radyo’da yaptığımız ve özetini haberleştirerek Yeni Asya’da yayınladığımız yorumda, bizim başımızdan da çeyrek asır önce çok benzer bir hadisenin geçtiğini anlatmıştık.
3 Ocak 1990’da maruz kaldığımız iç darbeyle, camianın 20 yıllık birikimi elinden alınmış; gazetesi, yayınevi, matbaası ve binası gasp edilmiş; çalışanlarının da büyük bir bölümü kapı dışarı edilmişti.
Soğuk ve karlı bir gündü. Her gün olduğu gibi mesaiye başlamak üzere gazete binasına gittiğimizde, binanın polis kordonuna alındığını gördük ve içeri alınmadık. Senelerce birlikte çalıştığımız bir grup müessese yönetimine el koymuş ve yolunu ayırdığı bizlere kapıyı göstermişti.
Hadisenin bu noktaya gelmesini önlemek için meşvereti kısa aralıklarla peş peşe toplayan cemaat, bir taraftan da böyle bir neticeye karşı sıfırdan yeni bir müessese kurmanın hazırlığını yapmıştı.
O hazırlıkla Cağaloğlu’nda yeni bir yer kiraladık. Gerekli bilgisayar ve teçhizatı tamamlayıp işe koyulduk ve 15 Ocak günü Yeni Asya’yı tekrar çıkarmaya başladık.
Darbeye maruz kaldığımız güne kadar, gazetemizin adı Yeni Nesil’di, gasp edildi.
Yeni Asya ile yola devam ettik. Dergilerimiz ve kitap neşriyatımızla birlikte. külliyatın ayet-hadis mealli, dipnotlu ve lugatçeli olarak neşri de o dönemde oldu.
3 Ocak darbesi, ANAP’ın iktidar olduğu, ancak inişe geçtiği bir dönemde gerçekleşti. Mesut Yılmaz ve dönemin İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’nun bu operasyonla çok yakından ilgilendiklerini biliyoruz.
Ve ANAP, 20 Ekim 1991 günü yapılan seçimde sekiz senelik iktidarını kaybetti.
Ama o darbeyle herşeyi elinden alınan Yeni Asya, sıfırdan başlamak durumunda bırakıldığı yolculuğuna devam ediyor.
Sonraki dönemlerde de eksik olmayan dahilî ve haricî hücumlara, amansız taarruz ve zorlu fitnelere, tavizsiz istikrar çizgisinden saptırma çabalarına, her koldan yürütülen psikolojik saldırılara rağmen...
3 Ocak’ın 26. yıldönümünde diyoruz ki: