Bediüzzaman’a göre Doğru İslam ve Batı
Uzun ve etraflı inceleme ve okumalar neticesinde tam anlamıyla ikna olarak Müslümanlığı seçtiğini anlatan İngiliz gazeteci ve yazar Merryl Wyn Danies Habertürk’ten Afşin Yurdakul’a verdiği mülâkatta...
Uzun ve etraflı inceleme ve okumalar neticesinde tam anlamıyla ikna olarak Müslümanlığı seçtiğini anlatan İngiliz gazeteci ve yazar Merryl Wyn Danies Habertürk’ten Afşin Yurdakul’a verdiği mülâkatta şöyle demişti:
“İnsanlar İslamî değerler ve İslam düşüncesi hakkında bilgilendikçe, önyargılara rağmen ilişkilerin dinamiği değişebilir. Ancak Müslümanlar bunu anlatacak bir dil bulup diyalog için üzerlerine düşeni yaptıklarında.” (27.4.16)
Ertesi günkü Yeni Asya’ya manşet olan bu ifadeler, tam da Bediüzzaman’ın vurgu yaptığı noktalara denk düşüyor.
Bunlardan bazılarını hatırlayalım:
*Akıl, ilim ve fennin hükmettiği istikbalde, bütün hükümlerini akla tesbit ve tasdik ettiren Kur’an hükmedecek.
*İnsanlık hürriyet ve medeniyette ilerledikçe vahşet ve taassuptan kurtulmuş, papazların tahakkümünü aşmış, hür fikirle gerçeği bulma arayışına girmiştir.
*Dünya savaşları ve diğer huzursuzluklar bu hayatın fâniliğini ve ebedî bir hayat ihtiyacını derinden hissettirmiştir.
*Medenîlere galebe çalmak ikna iledir, söz anlamayan vahşiler gibi icbar ile değildir. Medenîlere tebliğ İslamın hakikatlerinin güzelliklerini göstermekle olur.
*Biz fiillerimiz ve yaşayışımızla İslamın güzelliklerine ayna olabilsek, sair dinlerin tâbileri akın akın İslama koşar.
*Avrupa ikidir. Biri İsevîlik dini hakikîsinden aldığı feyizle adalet ve hakkaniyete, insanlığa faydalı fen ve sanatlara hizmet eden müsbet Avrupa, diğeri materyalist felsefeye dayanıp sefahet ve dalâleti tercih eden tahripkâr Avrupa.
Müslümanlar Hıristiyanlar ve müsbet Avrupa ile dinsizlik, ahlâksızlık ve manevî tahribata karşı işbirliği ve ittifak yapmalı.