Cemaatlere artık gerek kalmadı mı?!
Bugün cemaatlere artık gerek kalmadığı, onun için feshedilip idarî ve yasal düzenlemelerle STK’lara dönüştürülmeleri gerektiği yolundaki iddialara cevap teşkil edeceğini...
Bugün cemaatlere artık gerek kalmadığı, onun için feshedilip idarî ve yasal düzenlemelerle STK’lara dönüştürülmeleri gerektiği yolundaki iddialara cevap teşkil edeceğini düşündüğümüz bir yazımızı paylaşalım:
Son dönemlerin en önemli gündem maddelerinden biri olan cemaatler konusuna insan fıtratı ile toplum gerçeklerini dikkate alan bilimsel bir yaklaşımla bakılsa görülecek ki, cemaatleşme insanî ve toplumsal bir ihtiyaç.
“Zaman cemaat zamanıdır” ifadesini defaatle tekrarlayan Bediüzzaman, bu ihtiyacın nereden kaynaklandığını sosyal ve psikolojik gerekçelerle açıklıyor. Hem de mahkeme müdafaalarında.
İlginç örneklerinden biri Denizli Mahkemesine verdiği “Son Sözün Bir Kısmı” metninde.
Orada cemaatleşme için şu nitelemeler var:
l Sosyal hayatın bir temel taşı.
l İnsan fıtratının zarurî bir ihtiyacı.
l Aileden kabile, millet, İslamiyet ve insaniyet hayatına kadar en lüzumlu ve kuvvetli rabıta.
l Her insanın kâinatta gördüğü ve tek başına mukabele edemediği “medar-ı zarar ve hayret” hallere; insanî ve İslamî vazifelerin ifasına mâni maddî ve manevî sebeplerin hücumlarına karşı bir nokta-i istinat ve medar-ı tesellî.
l Dostluk, kardeşâne cemaat ve toplanmak.
l Samimâne uhrevî cemiyet ve kardeşlik.
l Hem dünya, hem din, hem ahiret saadetlerine kat’î vesile olarak iman ve Kur’an dersinde halis dostluk ve hakikat yolunda arkadaşlık.
l Vatanına ve milletine zararlı şeylere karşı, siyasî cephesi bulunmayan bir tesanüt...