Çıkmaz derinleşiyor
Yeni hükümetin kurulması için anayasanın öngördüğü 45 günlük süre Erdoğan-Davutoğlu ikilisi tarafından oyalama taktikleriyle tüketilince gündeme gelen “anayasal” seçim hükümeti...
Yeni hükümetin kurulması için anayasanın öngördüğü 45 günlük süre Erdoğan-Davutoğlu ikilisi tarafından oyalama taktikleriyle tüketilince gündeme gelen “anayasal” seçim hükümeti formülü de tuhaf bir şekle bürüneceğe benziyor.
Malûm, başından beri uyguladığı politikayla, karşı çıktığı erken seçimin yolunu açan MHP, seçim hükümetine de katılmayacağını ve bakan vermeyeceğini bildirdi.
Bunun üzerine, kurulacak hükümette MHP’ye verilecek olan bakanlıkların bağımsız isimlere tevdi edileceği söylendi.
Derken, evvelâ “HDP olmazsa biz de girmeyiz” diyen CHP, ardından HDP’nin “Biz varız” demesine rağmen hükümette yer almayacağını açıkladı. Böylece seçim hükümeti ikinci büyük firesini vermiş oldu.
Ve meydan AKP ile HDP’ye kaldı.
Çözüm sürecini karşılıklı tahriklerle dondurup askıya alarak, terördeki tırmanış üzerinden birbiriyle kıyasıya bir mücadeleye girişmiş görünen bu iki parti aynı koalisyonda bir araya gelip, seçime kadar ve iki-üç aylığına da olsa ülkeyi yönetecekler!
Koalisyonun üçüncü ortağı ise, hükümete girmekten istinkâf eden MHP ile CHP’nin yerine ikame edilecek olan “bağımsız” bürokratlar olacak. Nasıl formül ama!