Coğrafya-9’da Kemalizm
Önceki sınıflarda olduğu gibi 9. sınıf Coğrafya dersinin kitabında da M. Kemal’den bahsetmenin formülü—nedense tek başına—Gaziantep’e tahsis edilen bölümde bulunmuş.“Atatürk ve...
Önceki sınıflarda olduğu gibi 9. sınıf Coğrafya dersinin kitabında da M. Kemal’den bahsetmenin formülü—nedense tek başına—Gaziantep’e tahsis edilen bölümde bulunmuş.
“Atatürk ve Gaziantep” başlıklı bölümde “Ulu önder 25 Ocak 1933 tarihinde şehrimizi şereflendirdiler. Şehrimiz için ebedî bir mutluluk kaynağı olan bir tarihî günde toplanan şehir meclisi yüce kurtarıcı için halkımızın taşıdığı sonsuz minnet ve şükran duygularını ifade etmek üzere büyük Atatürk’e Gaziantep’in hemşehriliğini sunmayı kararlaştırdı” denilerek bir tutanağın düzenlendiği belirtiliyor.
Bu tutanakta “Türkiye’nin kurucusu ve en büyük millî rehberi” olarak nitelenen “Reisicumhur Gazi M. Kemal Paşa Hazretleri” için “Milletin başkumandanlığını yaparak Türkiye’yi kurtarmıştır” deniliyor.
Ardından, onun “idarî, fikrî, iktisadî, ilmî birçok inkılap meydana getirerek yurdumuzu sürekli olarak yükselttiği” ifade edildikten sonra şöyle devam ediliyor:
“Yalnız Türkiye’de değil, bütün dünyada tarihin en büyük kumandanı, en büyük inkılapçısı, en büyük ilim ve fikir adamı olarak tanınmıştır.” (s. 151)
Devamında, Gaziantep’in Fransız işgaline karşı gösterdiği kahramanca direniş ve yazdığı şanlı destan yine abartılı M. Kemal övgüleriyle harmanlanıyor.
Bu bahsin, coğrafya ile ve dersin ihtiva ettiği konularla alâkası ise anlaşılamıyor.
Tıpkı bütün sınıflarda okutulan derslerin neredeyse tamamına sokuşturulan M. Kemal’e dair pasajlarda olduğu gibi.
Gerçi 9. sınıf Matematik, Biyoloji, Fizik ve Kimya kitaplarında, bu atıflar önceki sınıflarda iyice tüketildiği için olmalı, giriş sayfalarındaki resimlerle Gençliğe Hitabe’ler dışında M. Kemal’den bahis göremedik.
Ama bütün bu kitapların tamamının ortak özelliği, materyalist, soğuk, ruhsuz ve kuru bir dille kaleme alınmış olmaları.
Yeni eğitim-öğretim yılına girilirken öğrencilere verilen kitaplar bunlar. “FETÖ temizliği” gerekçesiyle yetişmeyip geciken kitaplara ise, basılıp dağıtıldıktan sonra bakarak değerlendirme yapacağız.