Gidişatın “tadı yok”
Hepimizin, hayat serencamımızda zaman zaman yaşadığımız ve “Keyfim yok” diye ifade ettiğimiz moralsizlik hallerimiz olmuştur. Bu gibi durumlar için “Tadım yok” tabiri de kullanılır. Aynı söz...
Hepimizin, hayat serencamımızda zaman zaman yaşadığımız ve “Keyfim yok” diye ifade ettiğimiz moralsizlik hallerimiz olmuştur. Bu gibi durumlar için “Tadım yok” tabiri de kullanılır. Aynı söz esnafın ağzından “İşlerin tadı yok” şekliyle de sâdır olur.
Bu sözlerle ifade edilmeye çalışılan psikolojinin, epey zamandır toplumun genelinde yaygın olduğunu söylemek yanlış olur mu?
Gerçekten, ülkenin keyfi de, tadı da yok.
Bunun en önemli sebeplerinden biri, yoğunlaşan terör saldırıları. İktidarın her saldırı sonrası tekrarladığı hamasî söylemler, iktidar medyasının sıkı destek ve takviyesiyle belki o kesimin tabanında bir ölçüde mâkes bulsa da genelde giderek yaygınlaşan moralsizliği dağıtmakta pek etkili olamıyor gibi.
Gerek içteki terör saldırılarında, gerekse Fırat Kalkanında şehit sayısının sürekli yükselmesi ile oluşan derin infial içten içe büyürken, iktidar cenahının “El Bab’a dayandık, ‘üst akıl’ı çıldırttık” ya da “Bir toprağın vatan olması için şehit ve gazilere ihtiyaç var” gibi tevilleri, ateşin düştüğü yerde yanan gönülleri pek ferahlatmıyor, belki daha da sızlatıyor.