Hakkımızı helal etmiyoruz
Cumhurbaşkanının cezaevlerindeki tutuklu gazetecilerle ilgili olarak Alman Die Zeit gazetesine verdiği “bilgi”lerdeki boşluk ve çelişkilerden birine dün dikkat çekmeye çalışmıştık.Bugün de bir...
Cumhurbaşkanının cezaevlerindeki tutuklu gazetecilerle ilgili olarak Alman Die Zeit gazetesine verdiği “bilgi”lerdeki boşluk ve çelişkilerden birine dün dikkat çekmeye çalışmıştık.
Bugün de bir diğer noktaya değinelim.
Erdoğan “mesleğini gazetecilik olarak beyan eden” diye bahsettiği 177 tutukludan 152’sinin “FETÖ darbe,” 3’ünün de “FETÖ paralel yapı suçu”ndan içeride olduklarını söylerken yine f.ö üzerinden bu tasnif ve ayrımı neye göre yapıyor?
Darbecilikle suçlananların gerçekten darbeci olup olmadıkları bahsini ayırarak, “darbe suçu”ndan söz etmenin bir mantığı var. Çünkü darbe hakikaten suç.
Peki, darbecilikle itham edilen gazeteciler için bu suçlama geçerli mi? Onun kararını mahkeme verecek. Ama bu ağır baskı altında vereceği karar ne derece âdil ve hukuka uygun olacak; tartışılır.
İşin bu yönünü başlı başına bir gündem olarak, şimdilik sadece kayda geçirerek diğer suçlamaya dönecek olursak:
Cumhurbaşkanının bahsettiği “FETÖ paralel yapı” suçu nedir? Neyin paraleli? Kanunlarda böyle bir suç var mı, varsa nerede? Tarifi, kriterleri ve cezası ne? Gazetecilerin “paralel yapı suçu”ndan tutuklu yargılanmalarının dayanağı ne?
Erdoğan’ın sayılarını 3 olarak ifade ettiği bu gazetecilerden biri herhalde bizim Nur olsa gerek. Israrla dikkate alınmayan ifade ve savunmalarında belirttiği ve bizim de teyid ettiğimiz üzere, fakülte 3. sınıfta tanıştığı Yeni Asya’ya mensubiyeti 3 yılı aşkındır kesintisiz devam ediyorken bir geceyarısı baskınıyla evinden alınıp 134 gündür içeride tutulan Nur’un “paralel yapı suçu”yla ne alâkası olabilir?!