Kuraklık...
Yaklaşık 10 sene önce, 24.8.08’de çıkmış olan bu yazımızı, kuraklığın çok daha vahim ve ürkütücü boyutlarda yaşandığı 2018 kışının 4...
Yaklaşık 10 sene önce, 24.8.08’de çıkmış olan bu yazımızı, kuraklığın çok daha vahim ve ürkütücü boyutlarda yaşandığı 2018 kışının 4 Şubat’ında tekrar yayınlıyoruz:
20 Ağustos Çarşamba günü Lâhika sayfamızın “Risale-i Nur’dan iktibaslar” bölümünde “Kuraklık sebepleri” başlığı altında aktarılan pasajlardan birinde, şimdiye kadar üzerinde durulmayan, ama son derece önemli ve dikkat çekici bir nokta nazara veriliyordu:
“Anlaşılıyor ki, bu bahar fırtınasında iki haricî, iki dahilî dört cereyan, her biri bir maksada göre ve Nurcuların şevkine ve sa’ylerine ilişmek ve yüzlerini dünyaya ve siyasete çevirmek istemelerinden kuraklık başladı, inşaallah yakında ref’ olur.” (Emirdağ Lâhikası, 171. mektup, s. 395)
Tabiat hadiselerinin de sosyal olaylar gibi tesadüfî olmadığını her fırsatta vurgulayıp aralarındaki ilişki ve irtibatlara dikkat çekerken, bu bağlantıların özellikle manevî ihtilâtlarına her fırsatta işaret eden Bediüzzaman, bu meyanda birçok lâhikasında dile getirdiği bir hakikati bu cümlenin yer aldığı mektupta da ifade ediyor:
“Şimdiye kadar çok tecrübelerle, Risale-i Nur’un serbest intişarıyla belâların ref’i ve ona ilişmek ve susturulmakla belâların gelmesi sabit olmuş, hattâ mahkemede ispat edilmiş.” (a.g.e.)
Bu tesbitten hemen sonra gelen ve yazının başında aktardığımız cümlede dikkat çekilen hususların bilhassa içinde bulunduğumuz şu kritik dönemde çok dikkatli tahlil edilmesi gerekiyor.
Burada Üstad, ikisi haricî ve ikisi dahilî olmak üzere dört cereyanın, her birinin asıl maksatları farklı olmasına rağmen ortak bir hedef olarak Nurcular’ın şevkini kırıp hizmet için çalışmalarına sekte vurmak istediklerine dikkat çekiyor.
Bunun için başvurdukları yöntem de ilginç:
“Yüzlerini dünyaya ve siyasete çevirmek.”