Muhalefet boşluğu
Seçim sonuçlarıyla ortaya çıkan tablo, Türkiye’nin kronik muhalefet sorununu bir kez daha gündeme taşıdı. Esasen 1 Kasım’da yeniden sandığa gitmek zorunda bırakılmamızda dahi muhalefetin de...
Seçim sonuçlarıyla ortaya çıkan tablo, Türkiye’nin kronik muhalefet sorununu bir kez daha gündeme taşıdı.
Esasen 1 Kasım’da yeniden sandığa gitmek zorunda bırakılmamızda dahi muhalefetin de büyük rolü ve sorumluluğu var.
Eğer 7 Haziran’da AKP tek başına iktidarı kaybettiğinde muhalefet bu durumu iyi değerlendirip uyumlu bir koalisyon formülünü becerebilseydi 1 Kasım olmayabilirdi.
Ama özellikle MHP’nin izlediği anlaşılmaz ve tuhaf politika buna izin vermedi.
Önceki dönemde birçok konuda HDP ile ortak hareket etmekte beis görmemiş olan MHP’nin seçimden sonra bu partiyi yok sayıp, HDP’nin içinde olacağı her formüle kapıyı kapatması, gerçekten izahı mümkün olmayan son derece garip bir çelişkiydi.
İlaveten seçim hükümeti gündeme geldiğinde CHP ve MHP’nin anayasa gereği bu kabineye vermeleri gereken bakanları vermekten kaçınma gerekçeleri de anlaşılamadı.
HDP ise başlangıçta bu hükümete vermiş olduğu iki bakanı 26 gün sonra geri çekti.