Normale dönüş için
Halimiz, Nasreddin Hoca’nın “kaybettiği eşeği bulma” fıkrasında anlatılan durumun dahi çok uzağında. Beş aya yakındır olağanüstü hal rejimiyle yönetiliyoruz ve normale ne zaman...
Halimiz, Nasreddin Hoca’nın “kaybettiği eşeği bulma” fıkrasında anlatılan durumun dahi çok uzağında. Beş aya yakındır olağanüstü hal rejimiyle yönetiliyoruz ve normale ne zaman döneceğimiz hâlâ belli değil.
“Normal”den kasıt OHAL öncesi. Ama onun dahi gerçek anlamda “normal” bir hal olduğunu söylemek mümkün değil.
Çünkü o tabloda da yoğun hak ihlalleri, gasplar ve el koymalar söz konusu.
“İstim arkadan gelir” misali çıkarılan OHAL KHK’ları ile güya “yasal” kılıf giydirilen ihlaller bunlar. Ve zor belâ Meclis onayından geçen ilki dışındaki KHK’lar hâlâ TBMM gündemine getirilmiş değil.
KHK ihraçları ise alabildiğine kalabalık bir mağdurlar kitlesi oluşturmuş durumda.
Türkiye’nin gerçek anlamda normale dönebilmesi için evvelâ OHAL’i yine uzatmak yerine bir an önce bitirmesi şart.
Eşzamanlı olarak, KHK’lar TBMM’de onaylanıp kanunlaştırılmak yerine, tercihan aynı Meclisin iradesiyle yürürlükten kaldırılmalı. Kararnamelerdeki hukuka aykırılıkların düzeltilmesi veya iptali Anayasa Mahkemesine bırakılmamalı.
Eğer Meclis bu iradeyi gösteremezse konu AYM’ye götürülüp orada çözülmeli.
Normale dönüş için, OHAL öncesindeki duruma dönmek yetmez. O durumdaki anormal ve hukuk dışı uygulamalara son vermek ve bunların yol açtığı çok geniş çaplı mağduriyetlerin giderilmesine yönelik bir süreç başlatmak da gerekir.