Yargıyı tıkayan yazışma hantallığı
Nur’un tutukluluğuna itiraz ve tahliye talebimizi ihtiva eden dilekçemizi 10 Mart’ta 5. Sulh Ceza Hâkimliğine vermiştik. Ama sonradan öğrendik ki, dilekçe oraya hiç gitmemiş.Soruşturmayı yürüten ve Nur’u...
Nur’un tutukluluğuna itiraz ve tahliye talebimizi ihtiva eden dilekçemizi 10 Mart’ta 5. Sulh Ceza Hâkimliğine vermiştik. Ama sonradan öğrendik ki, dilekçe oraya hiç gitmemiş.
Soruşturmayı yürüten ve Nur’u gözaltına aldırıp tutuklanmasını isteyen savcı, olağanüstü bir eforla iddianameyi tamamlayıp 26. Ağır Ceza Mahkemesine vermiş. Dilekçemiz de oraya iletilmiş.
Söz konusu mahkeme 23 Mart’ta verdiği kararda tahliye talebimizi reddederken, İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Bank Asya, Superonline, Digitürk, Türk Telekom ve D-Smart’tan bilgi istemeyi kararlaştırdı. Ve tutukluluk durumunu dosyadan incelemek için de 17 Nisan’a gün verdi.
O gün geldiğinde, yazı yazılan kurumlardan istenen cevapların gelmediği gerekçesiyle yine tahliye kararı vermedi.
3 Mayıs’taki ilk duruşmada gelinen aşamadaki durum ise, Cumhuriyet Başsavcıvekilinin mütalâasında şöyle ifade edildi: