CHP’de liderlik sorunu
Kabak çekirdeğini sever misiniz? Ben severim. Çok yararlı olduğu söylenir... Biraz vakit alır, oyalar insanı. Zaten boş zamanlarınızda sıkılmamak için yersiniz... İyisini bulacaksınız kabak...
Kabak çekirdeğini sever misiniz? Ben severim. Çok yararlı olduğu söylenir... Biraz vakit alır, oyalar insanı. Zaten boş zamanlarınızda sıkılmamak için yersiniz... İyisini bulacaksınız kabak çekirdeğinin, acısızını. Hiç acı olmayacak. İyisi her yerde bulunmaz. Her yerden alınmaz... Yersiniz, yersiniz, yersiniz, on beş yirmi tanesi gayet iyidir, arada bir tane, tek bi tanecik bir acı gelir ağzınıza, bütün yedikleriniz zehir olur. O yağlı tadın yerini zehir alır. Keşke yemeseydim dersiniz. Hepsini tükürmek istersiniz.
Liderlik zordur. Önce iyi bir konuşmacı olacaksınız. Konuşursunuz, alkışlanır, konuşursunuz, alkışlanır; keyif alır insanlar; ama arada bir tane yanlış söz çıktı mı ağzınızdan, çekirdeğin acısı gibi, dinleyenler birden soğuyuverir. Güzel sözleriniz, güzel konuşmalarınız unutulur.
Muharrem İnce’de böyle bir durum yaşandı. “Apolet sökme” bir sürü tatlı çekirdeğin arasına acı bir çekirdek tanesi gibi girdi. Elbette iyi bir hatip olmak da deneyim ister, zaman ister. Bence o söz biraz deneyim eksikliğinin, biraz heyecanın eseriydi. Her zaman taşın büyüğüne sarılmak değildir iyi konuşmacı olmak.
Kılıçdaroğlu’na gelince... Onun da konuşurken yaptığı yanlışlar epeycedir. Onun yanlışlarında heyecan ya da deneyim eksikliğinden olanlar bir yana, çoğu kişiliğiyle, inançlarıyla, fikirleriyle ilgili. Yanlışlarını düzeltirken bile yanlışlar yaptı, özrü kabahatinden büyük oldu. Ekmelettin yanlışını Orhan Pamuk’la düzeltmeye çalıştı. Çok sınırlı, kıt edebiyat bilgisini gösterdi böylece. “Ben Dersimli Kemal’im!” sözüyle de, Türkiye’nin değil, geldiği bölgenin lideri olabileceğini anlattı aslında.
Toplum İnce’yi tanıdıkt...