Eşanlamlı sözcükler
Dilbilim, ülkemizde geç yerleşti. Türkoloji bölümleri, dilbilgisi uzmanları uzun süre dilbilimi ciddiye almadılar, gelişmesine fırsat vermediler. Önce Türk Dili ve Edebiyatı Bölümlerinde kendine yer arayan dilbilim...
Dilbilim, ülkemizde geç yerleşti. Türkoloji bölümleri, dilbilgisi uzmanları uzun süre dilbilimi ciddiye almadılar, gelişmesine fırsat vermediler. Önce Türk Dili ve Edebiyatı Bölümlerinde kendine yer arayan dilbilim, bugün üniversitelerde bağımsız bilim dalı olarak kendisine yabancı diller bölümlerinde yer bulabildi. Ben de dilbilim okudum, Prof. Dr. Doğan Aksan’ın öğrencisi oldum. Zaman geçtikçe dilbilim olmadan dilbilgisinin çok fazla işe yaramayacağını da gördüm. Dil konularına daha evrensel bir bakış geliştirmeme yardımcı oldu dilbilim; dil dediğimiz dizgeyi daha iyi anladım.
ANLAM VE KULLANIM
Dilbilgisi derslerinde “eşanlamlı” sözcükler diye bir terim ezberledik örneğin. Tanımını yapıyor ve örneklerini sıralıyoruz. Gerçekte eşanlamlı sözcükler olmadığını dilbilim okuduktan sonra öğrendik. Sözcüklerin elbette bir anlamları var; var ama, anlamdan önce kullanımları var sözcüklerin. Şöyle diyor dilbilimciler: Sözcüklerin anlamları yok, kullanımları var. Bir de şunu söyler dilbilimciler: Dil toplumsal, söz bireyseldir. Yani dil, toplumun bize sunduğu dev bir kumaştır, o kumaşı toplum örmüştür, halk dokumuştur, ancak o kumaştan bizler bireysel yeteneklerimiz ölçüsünde, kişisel özelliklerimizi de katarak yararlanırız. Kendimize giysiler dikeriz. Üslup buradan doğar.
Eşanlamlı sözcüklere getireceğim sözü. Aslında aynı dilde eşanlamlı sözcük yoktur. Yakın anlamlılar vardı. Örneğin “göndermek” ile “yollamak” gibi... Eşanlamlı dediğimiz sözcükler ayrı dillerden gelmiş sözcüklerdir. Örneğin, “tabii”, “hikâye”, “şehir” sözcü...