Jüri-jüriler
Vaktiyle sıradan bir muhabirken nasıl zengin olduğuna, televizyon kanalları satın alacak güce nasıl ulaştığına şaşıp durduğumuz, akıl almaz zenginliğine akıl erdirmeye...
Vaktiyle sıradan bir muhabirken nasıl zengin olduğuna, televizyon kanalları satın alacak güce nasıl ulaştığına şaşıp durduğumuz, akıl almaz zenginliğine akıl erdirmeye çalıştığımız, İngiltere’den futbol takımı bile satın alan bir medya patronunun kanalında çok sık rastladığım bir yanlıştan söz edeceğim.
Aynı zamanda sunucu da olan patronun en çok kendisi yapıyor şu yanlışı: “Jüri üyesi” yerine “jüri” diyor. “Jüri” dediğiniz zaman bir kişi değil, birkaç kişi anlaşılır. Tek bir kişiye “jüri” denmez, “jüri üyesi” denir. Aynı patron-sunucu, “jüri üyeleri” yerine de “jürilerimiz” diyor. “Jüri” birkaç kişiden oluşan bir kuruldur, içinde çoğulluk vardır. “Jürilerimiz” dediğiniz zaman başka başka kurullar anlaşılır ki, bu ayrı yarışmalarda görev almış en az on-on beş kişi demektir. “Jürilerimiz” değil, “jürimiz” ya da “jüri üyelerimiz” demeliyiz.
“Jürimiz falan bey ” demek yanlıştır, “Jüri üyemiz falan bey” demeliyiz.
“Jüri” yerine Türkçe “seçici kurul” deseler, bu yanlışların hiçbiri olmaz.
Bu arada, “Nerde eski sunucular, nerde eski jüriler!..” demekten de kendimi alamıyorum.
Bir yazar çok çalışmak, eziyetli, sıkıntılı işler yapmak yerine “köpek gibi çalışmak” diyor. Benim bildiğim köpek çalışmaz, üretmez, sadece bir yeri bekler, yaptığı en hayırlı iş budur. Kafası bozulunca da birilerine havlar, saldırır. Köpekten havlamak, saldırmak beklenir sadece, eşeklerse çalışır. “Köpek gibi çalışmak” yerine “eşek gibi çalışmak” daha doğru bir söz. “Köpek gibi çalışmak” dersek, sırtlarında dünyanın yükünü taşıyan eşeklere haksızlık etmiş oluruz.