Sözcükleri yasaklamak
Bir dilin tüm sözvarlığının derlendiği kitaplardır sözlükler. Dar bir alanda da kullanılsalar, bütün sözcükler sözlüklerde yer bulur. Sözcüklerin iyi anlamlı olanları da vardır...
Bir dilin tüm sözvarlığının derlendiği kitaplardır sözlükler. Dar bir alanda da kullanılsalar, bütün sözcükler sözlüklerde yer bulur. Sözcüklerin iyi anlamlı olanları da vardır, kötü anlamlı olanları da. Kabadır bazıları, argodur, küfürdür. Ağzınıza almaya utandıklarınız çoktur, ama sözlük yazarı hepsini sözlüğüne alır, iyi kötü demeden, ayırmadan, ayrıseçi göstermeden... İşin doğrusu budur. Sözlükçülükte ayıp yoktur, doğru anlamlandırmaktır esas olan. Sözlüklerde yer bulmuş hiçbir sözcük bizim terbiyemizi bozmaz. Kimseye elimizde sözlükle sövmeyiz, sözlüklerden esinlenerek birine hakaret etmeyiz. Sözlük yazarının bir görevi de sözcüklerin nüfus kaydını çıkarmaktır. Sözlük yazarı hiçbir sözcüğe ya da sözcüklerin hiçbir anlamına gözünü kulağını kapayamaz. Ayrıca sözlükler, sözcüklerin yalnız nerede kullanılacağını değil, nerede kullanılmayacağını da öğretir.
Sözlük yazarından bizim beklediğimiz şunu ya da bunu aşağılayan sözcükleri görmezden gelmek değil, bu sözcükleri doğru anlamlandırmaktır. Örneğin, “flört” sözcüğünü ahlaksızlık gibi açıklayan sözlükler gördük, yapılmaması gereken budur.
Gazetelerden okuduğumuza göre mahkeme kararıyla “müsait, yollu” gibi sözcükler sözlüklerden çıkarılacakmış. Bu sözcüklerin argo saydığımız anlamlarını istemiyor mahkeme. İyi de halk böyle kullanıyorsa, halkın dilinde varsa bunlar, sözlük yazarının suçu ne? Gerekçesinde şöyle diyor yargıçlarımız: “Dilin düzeysiz, kaba...