Cocu ve Giuliano’dan inciler!...

Benfica yenilgisinden önceki, sırasında ve sonrası yapılan açıklamaları aklıma getirince, vay ki vay dedim. Giuliano demişti ki, “Mücadeleye hazırız...” Gerçekten de kendileri hariç bütün...

Benfica yenilgisinden önceki, sırasında ve sonrası yapılan açıklamaları aklıma getirince, vay ki vay dedim. Giuliano demişti ki, “Mücadeleye hazırız...” Gerçekten de kendileri hariç bütün takım iyi mücadele etti. Cocu da maç sonrası demiş ki, “Geliştirmemiz gereken noktalar var...” Gerçekten de öyle... Takımın ön tarafını tamamen değiştirirken sahada uyuyan güzel Giuliano’yu doksan dakika oyunda tuttu. Tabii bu olurken ben Elif ve Topal’a acımadım değil...

Her yer Ronaldo be!
Yok yok İtalya’dan, ya da başka bir ülkeden söz etmiyorum. Bizim Kadıköy’de son on günde, net sayamadım ama, 10’a yakın Ronaldo formalı genç ve hatta orta yaşlı gördüm. Oldun mu böyle futbolcu olacaksın işte... Adam 33’te... İster misiniz Juventus’taki dört yılını tamamladıktan sonra kısa bir süre için bize de düşsün!  Olmaz mı? Ne gelenler oldu be, bunun yarısı kadar bile değillerdi.

Neyse ki VAR uzaklarda...
Şu VAR işi bizim haritaya da düştüğünde bu sütunlarda endişemi dile getirmiş ve bu VAR ekibinin statlarda konuşlanacağını sanmıştım. Oysa Riva’dan yapacaklar işlerini bu yeni ekibin elemanları... Yani taraftardan uzakta... Haaa iş bittikten sonra, hatta bir kaç gün sonra oralar bile basılabilir. Ya hakem? Riva’dan gelecek uyarıya statta canlı olarak bakacak ve son kararı kendisi verecek... Siz yine o bölgelerin etrafını iyi örünüz!

Yok mudur kurtaracak Galatasaray’ı?
Hemen Namık Kemal geldi aklıma... Hayırdır derseniz, Galatasaray’ın tonla para sayıp kurduğu sözüm ona şöhretlerle dolu topluluğunu kimin, hangi eylemle kurtaracağı... Namık Kemal’in güvendiği tamamen Türk evladı idi... Ulu Önder de imzalamıştı altını bu satırların... Galatasaray’da mı? Yunus, Muğdat, bilmiyorum dahası var mı? Fatih Terim gibi bir hocanın mutlaka ama mutlaka onlara dönmesi gerekiyor. Zamanında neler neler keşfetmişti... Ne Belhanda’dan, ne Gomis’ten, hele hele Fernando’dan ne köy, ne kasaba olur. Geçen sezonki şampiyonluk mu? Altın tepside, bana göre sırasıyla Başakşehir, Fenerbahçe ve Beşiktaş sundular...  

Hepsi yalan bu sahi!
Tercüman’daki parlak yıllarımızda ligin ilk maçı oynanacağı günden bir gün önce, ağırlıklı olarak bizim sekreter Mehmet Korkmaz’la sayfaya oturduğumuzda daha bana sormadan tepeye manşeti oturturdu “Hepsi yalan bu sahi!” Gerçekten de öyleydi. Hazırlık oyunlarındaki laçkalık bitmiş, oyuncu değiştirme yarışı sona ermiş ve puan aslanın ağzına gelmiş oluyordu. Ne dersiniz? Bu sezona da uyar mı bu başlık?

Selçuk Yula anıldı da...
Gol krallarımızdan Fenerbahçeli Selçuk Yula geçtiğimiz günlerde anıldı. Ben de andım. Çünkü aramız, son günlerde Selçuk bazılarının sandalında yaşadığı için, bozulmuştu ama, bendeki anısı muhteşemdir. Rahmetli Coşkun Özarı usta Ankara’daki Şekerspor- Galatasaray maçından sonra bana, “Yahu Kemal, Selçuk diye biri yürürken bizim takımı ezdi geçti, gol attı, attırdı. Bizim Galatasaraylılara söyledim, dayısı da bizim Muzaffer imiş ama,  Fransız kaldılar. Fenerbahçe’ye söyle de çocuk hayatını kurtarsın” demişti. Ben de rahmetli B. Fikret’e aktardım söylenenleri. O da Ankara’daki, şimdi rahmetli İller Bankası genel müdürü Naci Barlas’ı arayıp işi bitirmesini istedi. Ve Selçuk geldi ama ilk sezon makas yedi. Sonra Rauch’la birlikte patladı. Hikayemiz kısaca böyle. Nur içinde yat Selçuk!

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Oynamak yetmiyor 22 Şubat 2019 | 255 Okunma Ljajic’e ne ceza var? 21 Şubat 2019 | 121 Okunma Koca G.Saray'a karşı Trezeguet! 18 Şubat 2019 | 265 Okunma Konuşmakla kazanılamıyor 17 Şubat 2019 | 113 Okunma Bu maç tekrar oynandı, yuh! 14 Şubat 2019 | 181 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar