Önemli hoca ve üçlük takımı!
Basketbol, yanlış hatırlamıyorsam 1970’li yılların sonlarına doğru en yorucu spor olarak belirlenmişti... Hem de birçok bilim adamının da katılımı ile... İşte şimdilerde de bizde bir Fenerbahçe...
Basketbol, yanlış hatırlamıyorsam 1970’li yılların sonlarına doğru en yorucu spor olarak belirlenmişti... Hem de birçok bilim adamının da katılımı ile... İşte şimdilerde de bizde bir Fenerbahçe var, malum hocası Obradovic ile... Önüne geleni indiriyor. Bu sezon yine Euroleague’in bir numaralı favorisidir. Baksanıza hoca en önemli pota altı adamını eşi doğum yaptı diye Olimpiakos gibi bir deplasmana bile götürmüyor. Bu arada bileği en verimli, en kuvvetli takım da Fenerbahçe... Bir de Vesely ile Ahmet alışsa şu üçlük atmaya, vay ki vay!
Metin Türel’e ne yazsam ki!
Hocaların hocası unvanı pek öyle kimseye verilmedi bu ülkede... Hatta Baba Gündüz’e bile... Ama benim Metin Ağabey’im bu unvanı aldı. Öylesine birikmiş anılarımız var ki, sormayınız. Taaa 1964’ten bu yana... Öylesine ki, Bağlarbaşı’ndaki eski sahada yazlık maç bile oynadık. O kalede, rahmetliler Arap Güngör santrhaf, Abdullah Matay orta sahada, bendeniz de naçizane sol açık... Bir ara Yavuz Sultan Selim’de buluştuk. Tuttu beni herkesi deviren İstanbulspor’a karşı özel maçta oynattı, Beylerbeyi sahasında... 8-1 yenilmiştik, o tek golü de ben atmıştım, 1978 Dünya Kupası’nı Arjantin’de, 1982’yi İspanya’da birlikte izledik. Yazmaya devam etsem, kitap olur... Nurlar içinde yat sevgili ağabeyim, dostum, hocam!
F.Bahçe ve ADD karşı karşıya
Kırk sene düşünsem, hatta senaryo yazmaya kalkışsam, ya da birileri bana bir gün gelecek Atatürkçü Düşünce Derneği ile Fenerbahçe, hem de ağır biçimde çatışacak dese, yürü arkadaş, işine bak derim. Ama o da oldu. ADD’nin bilim insanı Profesör Süheyl Batum Galatasaraylı imiş... Ve de sözlerinden Fenerbahçe’ye ağır biçimde sataştığı kanısına varılmış. Sen misin? Uzun uzadıya istifaya da davet edilen metin yayınlanmış. Bir kere hemen şunun altını çizeyim... Hiçbir kulüp “Atatürk bizdendi” gibi bir safsataya kapılmasın! Hele hele Kalamış sahilinde elinde 3-4 yaşlarındaki Ülkü ile 1918 yılında (!), yani malum hatıratı yazdığı gün, kulübe geldiği gibi bir palavraya da kapılınmasın. Haa Süheyl Hoca mı? Nereden nereye değil mi?
Dikkat; Cengiz ve Orman!
Konuştukça cezalar yedi Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz... Yılmadı yine devam etti ve yine yedi... Beşiktaş Başkanı Fikret Orman şimdilik bu konuda hayli geride... Ceza yedi ama inceden... Peki neden? Sizin, yani şahsınızın, televizyonlarınız, gazeteleriniz var mı? Yok! O zaman şöyle bir kafanızı kaşıyınız bakalım...
Bizi kimler eledi, ey medya!
İsveç maçından sonra ekrana çıkan sözüm ona yorumcular, gazetelerde döktürenler, bizi bir alt gruba düşüren takımların son Dünya Kupası’nda iyi de işler yapan katılımcılar olduklarını ne çabuk akıllarından çıkardılar? Henüz beş aycık geçmiş olmasına rağmen... Son sekiz takıma kalmak gibi falan... Sen ne yaptın o sıralarda? Gazeteci dövdün, teknik adama sulandın, içeride grup kurdun... Bu kafayla mı eleyecektin rakiplerini? Utanın yahu! Almanya da gitti, Hırvatlar da... Bu turnuvayı ciddiye alanlar zaten ciddiyetsiz demektir.
Kılıçdaroğlu’nun S. Gökçen’i...
Anadolu yakasındaki bu havalimanımızı bir kere Adana’ya gidiş gelişte kullanabildim. Neyse... CHP Genel Başkanı Kemal Bey, bu eser yapılırken şunu demişler, “Oraya havalimanı mı yapılır? Kim gelir, kim gider oradan.” Vallahi inanmazdım ama, A Haber öyle bir bant yayınladı ki sormayın. Kemal Bey’in kendi sesi ve kendi görüntüsünden çıkıyor bu olmaz yorumu... Şimdi mi? Vallahi genişletmek zorunda kalındı. Türkiye içi trafiği boş verin, dünyanın nerelerine gidiliyor oradan uçaklarla... İster misiniz Kemal Bey yarın seçim gezisi yaparken, “Buralara otoban mı yapılır yahu?” deyiversin... Siz en iyisi HDP’lileri de kolunuza takarak malum sebepten yaptığınız yürüyüşlerden yapınız.