AK Parti'de iki farklı davranış şekli
Habertürk Gazetesi Kemal Öztürk'ün bugünkü (16.03.2022)''AK Parti'de iki farklı davranış şekli '' başlıklı yazısı.
Dış politikadaki baş döndüren yoğunluğa dikkat ediniz.
Devlet başkanlarının, başbakanların, bakanların hangisi geliyor, hangisi gidiyor artık takip edemiyoruz.
Türkiye diplomaside bir ana uğrak yeri oldu adeta. Hele Ukrayna-Rusya savaşından sonra bu daha da arttı.
Bu ziyaretçi trafiğinden daha çok, Ukrayna-Rusya krizindeki diplomasi kurgusu nedeniyle takdir etmeliyiz yöneticileri.
KRİZDEKİ BAŞARILI DENGE
Ukrayna ve Rusya ile eşit düzeyde, dengeli ilişki kuran, fakat aynı zamanda işgale karşı çıkan ve dünyadan da bu anlamda kopmayan bir kurguya sahibiz devlet olarak.
Bunu tüm devletlerin takdir ettiğini görmek ayrıca memnuniyet verici.
Önümüzdeki günlerde bu dengeli duruşun ekonomik olarak da ülkemize büyük katkıları olacağı aşikar.
Romanya sınırında, Ukrayna içinde insani yardım ekipleriyle hazır bulunurken, savunma sanayi ürünleriyle de savaşta adından en çok bahsedilen ülkelerden biri olduk.
Ukrayna’da kontrol noktalarında “Bayraktar” diyerek geçiyorduk.
Bu arada Ukrayna güya Avrupa’nın büyük ordularından birine sahip.
Orayı görünce, ülkemizdeki savunma sanayini, ordunun sahip olduğu imkan ve kabiliyeti takdir etmemek mümkün değildir.
Ayrıca Türkiye dışarıdaki insanlar tarafından çok büyük, çok güçlü ve saygıdeğer bir devlet olarak görülüyor.
AK PARTİ NEDEN İÇ SİYASETTE AYNI BAŞARIYI GÖSTEREMİYOR?
Bu yönleriyle AK Parti’nin ne kadar başarılı olduğunu, sanırım objektif olarak duruma bakan herkes görüyordur.
Ayrıca iktidarı eleştirirken, devletin gücüne güç katan bu atılımları takdir etmemek, bana göre adaletli bir bakış açısı değil.
Benim şaşırdığım şey, bu iki alanda gösterdiği başarıyı AK Parti neden iç siyasette ve bürokrasinin diğer alanlarında gösteremiyor?