İnsani yardım yarışı devlet ve STK ilişkisi
Kurban Bayramı’nda gördüğüm manzara beni çok mutlu etti. Onlarca sivil toplum örgütü dünyada insanların adını unuttuğu ülkelere kurban eti götürmek için yarış içindeydiler....
Kurban Bayramı’nda gördüğüm manzara beni çok mutlu etti. Onlarca sivil toplum örgütü dünyada insanların adını unuttuğu ülkelere kurban eti götürmek için yarış içindeydiler. Ellerinde kurban eti, yüzlerinde gülümseme, Afrika’da, Asya’da, Ortadoğu’da kimsenin gitmediği, gitmek istemediği ve hatta ismini bilmediği yerlerde yardım dağıttılar.
Sanırım İslam geleneğinde olan, “hayırda yarışın” tam olarak böyle bir şeydi.
GURUR DUYULACAK MERHAMETLİ MİLLET
Dünya milletleri arasında yardım yapmak ve hayır işlemek konusunda müstesna bir yeri var bizim halkımızın. Binlerce kilometre uzaklıktaki ülkeler, adını ilk defa duyduğu milletler ve belki de hiç göremeyeceği insanlar için, sırf mazlum olduğu için göz yaşı döken, maddi yardım yapan bir millet, müstesna bir millettir. Karşılıksız, reklamsız, hiçbir dünyevi amacı olmadan yapıldı bu yardımlar. Çok gurur verici.
Bazen yabancı meslektaşlarım bana sorardı, “gerçekten Arakan için göz yaşı döküyor mu sizin insanlarız?” Nasıl bir yürekse bizimkisi, mazlum olan herkes için göz yaşı döker insanımız. Hem de hiçbir ayrım yapmadan. İşte bu duygudur bizi dünyada en çok yardım yapan ülkeler sıralamasında birinci yapan.
Türkiye ekonomisi ne kadar sorunlu olursa olsun, devletin ya da sivil toplum örgütlerinin yaptığı yardımlara asla itiraz etmez bizim milletimiz. Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ve diğer devlet yetkilileri, şu anda Bangladeş’te Arakanlı mazlumlara yardım dağıtıyor. Buna karşı çıkmayı bırakın, herkes alkışlıyor.