Kaçınılmaz bir kader midir yaptırımlar?
42 yıl önce yaşananlar, bugün yaşadıklarımızın aynısı. Bize yine “müttefikimiz” dediğimiz ABD yaptırım uyguluyor, NATO üyesi ülkeler gemilerimize hukuku çiğneyerek çıkıyor, “dost” dediğimiz ülkeler bizi tehdit ediyor.
1978 yılında, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in BBC’ye verdiği röportajı izliyorum. Meslektaşım Kübra Par, röportajı Habertürk’te ekranlara taşıdığında, içimden şu cümleler geçti: “Tarih bu kadar bire bir tekerrür edemez…”
O tarihlerde gündemde ABD’nin Türkiye’ye uyguladığı yaptırımlar var yine. Türkiye bu kıskaçtan kurtulmak için doğu blokuna yaklaşıyor. BBC ise ‘batıdan kopup, komünist bloğuna mı katılacaksınız? NATO’dan çıkacak mısınız? Tehdit mi ediyorsunuz?’ şeklindeki sorularla bir de Ecevit’i sıkıştırmaya kalkıyor.
Rahmetli Ecevit çok diplomatik dille, tüm soruları ustalıkla cevaplıyor. Ve sanki bugünü anlatan dramatik cümleler kuruyor: Bizi komünist ya da sosyalist ülkeler değil, müttefikimiz dediğimiz, NATO üyesi ülkeler tehdit ediyor, yaptırım uyguluyor… Kendi ayaklarımız üzerinde durmak zorundayız…
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz