Sen yine de hayatı ıskalama
Geçen haftayı yoğun seçim çalışmalarıyla geçirdim. Röportajlar, tv programı, saha gözlemleri, araştırmalar, analizler, anketler…Antalya’ya yine seçim çalışması için...
Geçen haftayı yoğun seçim çalışmalarıyla geçirdim. Röportajlar, tv programı, saha gözlemleri, araştırmalar, analizler, anketler…
Antalya’ya yine seçim çalışması için geldiğimde, birden başka bir ruh haline döndüm. İki yıl önce yürüdüğüm Likya Yolu’nun son durağı, Tahtalı Dağı’nın dumanlı ve karlı tepesini, Torosların muazzam dizilişini ve Akdeniz’in mavi salınımını görünce şöyle bir durdum.
Hayatın benim için en güzel taraflarından biri olan dağların, doğanın, denizin ve Akdeniz kültürünün bana verdiği huzuru hissettim içinde.
HAYAT SEÇİMDEN İBARETE DEĞİL
Bu yazıyı Mazı Dağı tepesinden yazarken, aşağıda şehirde hırslı, hummalı ve çetin bir seçim mücadelesi sürüyordu. Onun hemen başında yükselen Torosların, onu çevreleyen Akdeniz sularının başka bir havası vardı. Baharı müjdelercesine parlayan güneş, dağların ve denizin üzerine şunu yazıyordu adeta: Sen yine de hayatı ıskalama.
Gece gündüz seçim çalışması yapan, uyuyamayan, stresten perişan olmuş partililere, adaylara, seçmenlere bu mesajı ulaştırmak istedim.