Türkiye Cumhuriyeti'ni yaşatmak "milli" görevimiz!
Neredeyse, bütün dünya devletleri tarafından, uluslararası kurallara uymayan bir şekilde haksız yere "suçlanmak" istenen Türk Milleti, bugün Cumhuriyet'in 96. yıl dönümünü kutlarken, "burukluk" da duyuyor.Aslında...
Neredeyse, bütün dünya devletleri tarafından, uluslararası kurallara uymayan bir şekilde haksız yere "suçlanmak" istenen Türk Milleti, bugün Cumhuriyet'in 96. yıl dönümünü kutlarken, "burukluk" da duyuyor.
Aslında, bütün sıkıntılara, bütün kargaşalara ve bütün facialara rağmen, yıllar geçtikçe, Cumhuriyet'e daha da alışılıyor.
Ne var ki, Cumhuriyet'in çeşitli tehditler altında olduğu da gözlerden kaçmıyor.
Cumhuriyet'i ilelebet payidar kılmak istiyorsak, düşmanlarımıza karşı "kalkan" olmanın tam zamanı yaşanıyor.
Özellikle, ABD, Fransa ve benzeri devletler tarafından başımıza bela edilmek istenen bölücü terör örgütlerine, tanınmak istenen avantajlar, peşkeş çekilmek istenen topraklarla "Cumhuriyetimize" gölge düşürmeye yelteniliyor.
Oysa, duyulan teessür, heyecan ve misilleme çabası, gösterilen karşı mücadele, Cumhuriyet'in değerini ve gücünü daha da artırıyor.