‘15 Temmuz Destanı’nın küresel anlamı
1990'lı yıllar, 'Soğuk Savaş'ın bitimiyle birlikte, küresel ekonomi- politiğin kendisini 'tek kutuplu dünya'da bulduğu bir süreçle geçti. Bu dönemde, gelişmekte olan ekonomiler önemli ekonomik darboğazlara...
1990'lı yıllar, 'Soğuk Savaş'ın bitimiyle birlikte, küresel ekonomi- politiğin kendisini 'tek kutuplu dünya'da bulduğu bir süreçle geçti. Bu dönemde, gelişmekte olan ekonomiler önemli ekonomik darboğazlara karşı mücadele vermek zorunda kaldılar. 1990'lı yılların ilk yarısı ağırlıklı Latin Amerika krizleriyle, ikinci yarısı ise Asya-Pasifik krizleriyle geçti. Bu dönemde, söz konusu coğrafyalarda kendi ekonomik krizleriyle boğuşan ülkeler, Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) önerdiği programlarla krizden kurtulacaklarına, büsbütün sorun girdaplarına sürüklendiler. Türkiye, bu dönemde de 1994 ve 2001 yerel krizlerini yaşamak durumunda kaldı.
Önde gelen gelişmekte olan ülkelerin ortaya koydukları mücadele, yapısal sorunları bertaraf etmek için odaklanılmış olan yapısal reformlar, ülkelerin kaderlerine damgasını vuran liderle 2000'li yıllarda başarı hikayesine dönüştü. Türkiye ve Brezilya bunun en iyi iki örneğini oluşturmakta. G20 Platformu 1990'ların sonlarında gündeme geldiğinde, zihinsel muhakemeleri ve geleceği okuma kapasiteleri hayli sığ olan kimi siyasetçiler, kimi medya temsilcileri, kimi...