Bir tren ve yeni ‘Altın Çağ’
Dünya siyasi ve ekonomik tarihi açısından, 8. Yüzyıl ile 15. Yüzyıl arası İslam Dünyası için 'Altın Çağ'dı. İstanbul'un Fethi ise, 'karanlık' çağ olan Orta Çağ'ın bitişini müjdelemişti.
Bugün 'Atlantik İttifakı'nın doğu kanadını oluşturan Avrupa için ise, 'Altın Çağ' İstanbul'un Fethi ile başladı. Osmanlı ile mücadele içindeki Avrupa, 15. Yüzyıl'dan başlayarak, 19. Yüzyıl'a kadar geniş kapsamlı bir 'keşifler dönemi'ni yürüttü. Bu süreç, Avrupa, geniş anlamda Atlantik için, 'deniz ticaret koridorları' aracılığıyla tüm dünyaya eklenmek, tüm dünyaya erişebilir olmak ve küresel üretim ve rekabette öne çıkmak anlamına geliyordu.
Atlantik İttifakı, 200 yıl boyunca kendi 'Altın Çağ'ının nimetlerinden fazlasıyla yararlandı. Ancak, 21. Yüzyıl'la birlikte, Avrasya'nın ve Asya-Pasifik'in yükselişiyle, Çin ve Türkiye, 'yükselen' ekonomiler olarak, Avrasya'nın en doğusu ve an batısı olarak, küresel ölçekte ses getiren, belgesellere konu olan büyük mega alt ve üst yapı projelere imza attılar.