Cumhuriyet ve ihracat
Milli Mücadele ve Cumhuriyetimizin kuruluşun ilk adımlarının atılmasının 100. Yılı'nda, Cumartesi Giresun ve Ordu'da, dün de Samsun'daydık...
Bir Milleti destansı bir kurtuluş mücadelesi adına 'bir ve beraber' kılan sürecin ilk adımlarının 100. yılında, tarifi zor duyguları ve düşünceleri paylaşmak üzere, Samsun'da olmanın değeri paha biçilmez. Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyet'in Kurucu Meclisi, Türkiye için Milli Kalkınma Hamlesi'nin yapı taşlarını oluştururken, ihracatı da bu temel yapı taşlarından birisi olarak ilan ettiler. 23 Nisan 1920'den sadece 17 gün sonra, 10 Mayıs 1920'de Meclisimiz şu kararı almıştı: "İhracatın kayıtsız şartsız serbest olması ve Bakanlar Kurulu'ndan başka hiçbir makamın bu serbestiyi bozmaya,sınırlamaya ve kaldırmaya yetkili olamayacağı kararlaştırılmıştır."
Türkiye bu vizyonla, 95 yıldır 'Milli Kalkınma' hamlesini azimle sürdürmekte. 1950'lerde Demokrat Parti, Celal Bayar ve Adnan Menderes, 1980'lerde 'dışa açık büyüme modeli'ne geçişin ilk ve en etkili adımlarını atan Turgut Özal, ihracatı Türkiye'nin sürdürülebilir büyüme, sürdürülebilir istihdam hedeflerinin vazgeçilmez bir parçası yapmaları gerektiğinin farkındaydılar.