Enflasyon TCM'yi aşar
Dünya ekonomisinin önde gelen ülkelerinin tümünün yapısal sorunları var. Üretim eksikliği, nitelikli istihdam eksikliği, piyasaların yeterince kurumsallaşamaması, hızla yaşlanan nüfusun sebep olduğu istihdam...
Dünya ekonomisinin önde gelen ülkelerinin tümünün yapısal sorunları var.
Üretim eksikliği, nitelikli istihdam eksikliği, piyasaların yeterince kurumsallaşamaması, hızla yaşlanan nüfusun sebep olduğu istihdam ve tüketici eksikliği, KOBİ'lerin küresel rekabete adaptasyonda zorlanmaları bir çırpıda sayabileceğimiz yapısal sorunlar.
Sanmayın ki, bu sorunlar sadece ekonomi alanını etkiliyor; onun da ötesinde, artık siyaset alanını da etkileyen, toplumsal huzuru da etkileyen başlıklara hızla dönüşmekteler.
ABD'de, Avrupa Birliği'nin pek çok ülkesinde derinleşen sosyoekonomik sorunların, 'aşırı sağcılaşma', 'islamofobi' gibi akımları temsil eden siyasi parti ve hareketlerin oy oranlarının artması gibi, toplumsal huzuru tehdit eden boyutları dikkatle takip ediliyor.
Gelişmekte olan ülkeler ise, kalkınmaları için yakalamak zorunda oldukları yüksek büyüme oranlarını besleyecek tasarruf ve üretim imkânlarının eksik kalmasının sebep olduğu yapısal sorunlarla uğraşmaktalar.
Ekonomi biliminin sıklıkla çuvalladığı nokta da burada başlıyor. Çünkü, anglo-sakson bazlı iktisat doktrini 'kapalı devre' ekonomiler üzerinden yürüdüğünden, küreselleşmenin bir parçası olmuş önde gelen gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin ekonomik sorunlarına çözüm noktasında tam anlamıyla bir tıkanma yaşanıyor.