Enflasyonda öncelik ‘beklentilerin yönetimi’

TCMB'nin dün ulusal ve uluslararası ekonomi çevreleriyle paylaştığı enflasyon raporundan çıkan genel tablo, işin en başında, son iki yıl 'enflasyon riski'ndeki ciddi sıçramanın 'algısı'nın iyi...

TCMB'nin dün ulusal ve uluslararası ekonomi çevreleriyle paylaştığı enflasyon raporundan çıkan genel tablo, işin en başında, son iki yıl 'enflasyon riski'ndeki ciddi sıçramanın 'algısı'nın iyi yönetilmediğini; kurumsal iletişim stratejisinin zayıf bırakıldığını gösteriyor. Birinci önemli husus, 2011 başından bu yana, hizmetler sektöründeki fiyatlandırma alışkanlıklarında belirgin şekilde yukarı doğru bir trend oluşmuş ve son iki yıl güçlenerek devam etmiş. Özel sektör bazlı eğitim ve sağlık sektörü fiyatlandırma alışkanlıklarındaki artan katılık, 2014'ten beri yükselen bir trend olarak tüketici enflasyonunu etkilemekte. Özel sektör eğitim ve sağlık hizmetlerindeki fiyat artış trendi ciddi bir çalışmayı gerektiriyor. TCMB'nin buradaki fiyat katılığını iyi incelemesi gerekmekte. Ulaştırma ile otel-lokanta hizmetlerindeki fiyat artışlarının etkisi de göz ardı edilmemeli.
Parlamenter sistemin son ekonomi yönetiminin, o dönemki sorumlu bakanlıkların, bakanlığın alanındaki sektörde gözlenen enflasyonist baskıya yönelik etkili toplantılar yaptıklarına, enflasyon trendindeki sert tırmanışın nedenlerine yönelik kapsamlı raporlar hazırlandığına veya bu raporların kamuoyu ile paylaşıldığına şahit olmadık. Günümüzün dünyasında, 'enflasyon' merkez bankalarının üzerine bırakılmayacak kadar hayli detaylı, çok katmanlı gerekçeleri olan bir ekonomik mesele. Bu nedenle, kamu cephesinde yeterince analiz yapılmadığı veya yeterince koordineli kararlar alınmadığı gerçeğiyle yüzleşerek, her kurum sorumluluklarını gözden geçirip, bunun bir kez daha tekrarlanmaması adına ciddi tedbirleri hayata geçirmeli. Unutmayalım, 'enflasyonla mücadele' bir 'samimiyet testi' sürecidir.
Enflasyonun yükselmesine sebep olan gelişmelerle yüzleşmek ve ekonomi çevrelerine, hane halkına etkili tedbirler alındığını göstermek, enflasyonda 'beklentilerin yönetimi' adına kritik önemdedir. 2016 yılı ikinci yarısından itibaren ise, temel malları üreten, ithal eden ve satılmasına aracılık eden ekonomi aktörlerinin fiyatlandırma alışkanlıklarındaki radikal bozulma da iyi analiz edilmeli. Temel mallar ithalatında döviz kurlarından kaynaklanan fiyat bozulmasının, yüzde 100 yerli üretilen temel mallarda da ciddi fiyat artışlarına meyil gösterme boyutunda, 'olumsuz' davranışları tetiklediği gözleniyor.
Otomotiv ürünleri, mobilyada gözlenen bu tablo, 'piyasa ahlakı' boyutunda, ikincil ürünlerin üreticisi ve aracısı olan firmaların da fiyatlandırma alışkanlıklarını zehirlemiş görünmekte. Sonuç olarak, 'enflasyonla mücadele'de son 2 yıl bir patronajlık sorunu yaşandığı gerçeğiyle, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve yeni 'Hazine ve Maliye Bakanlığı' yapısının pozitif katkılarından birisi de, enflasyonda 'beklentilerin yönetimi' boyutunda, patronajlık belirsizliğini ortadan kaldırması olacak.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü 22 Kasım 2024 | 39 Okunma Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış 20 Kasım 2024 | 76 Okunma G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele 18 Kasım 2024 | 101 Okunma İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım 15 Kasım 2024 | 45 Okunma Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ 13 Kasım 2024 | 92 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar