Gıda ve enerjide ‘milliyetçilik’ mi, ‘paylaşım’ mı?
Dünyanın önde gelen ekonomileri, her ne kadar ekonomik, ticari, askeri ve siyasi gerekçelerle önemli ittifakların, önemli uluslararası teşkilatların üyeleri olsalar da, son dönemde küresel krizlerin yönetiminde söz konusu...
Dünyanın önde gelen ekonomileri, her ne kadar ekonomik, ticari, askeri ve siyasi gerekçelerle önemli ittifakların, önemli uluslararası teşkilatların üyeleri olsalar da, son dönemde küresel krizlerin yönetiminde söz konusu 'müttefiklik' ilişkisine 'yakışır' birliktelikler, işbirlikleri göstermek konusunda başarısız oldular. NATO üyesi olup, uluslararası terör örgütlerinin en tehlikeli, en azılı olanlarıyla mücadele eden Türkiye'nin NATO'nun açık ve net kurallarına rağmen yalnız bırakılması, küresel pandemi döneminde bir başka ülkeye sevk edilmek üzere hazırlanmış maske ve aşılara 'çökme'ler, küresel teşkilatların kuruluş amaçlarına bütünüyle aykırı engeller ve gizli yaptırımlara yönelmeler, son 10 yılda alışageldiğimiz uygulamalar oldu.
Bir tür ilkel 'milliyetçilik' reflekslerinin hortladığı, kimi önde gelen ülkelerin son 40 yılda piyasa ekonomisi kurallarını yere göğe sığdıramaz iken, aynı ülkelerin savundukları ekonomik modele, sisteme bütünüyle aykırı 'ticari korumacılık' eğilimlerini yoğunlaştırdıkları ilginç bir dönemden geçmekteyiz. Küresel pandemiyle birlikte iyice kendisini hissettiren söz konusu 'bencil' hareket ve davranışlar serisi, Rusya- Ukrayna Savaşı ile adeta...