‘Kovid’ sonrası gündem ‘kalkınma’ tartışmaları
1990'lı yılların sonlarından bu yana, iktisat alanında etkisini arttıran 'neoliberal' ortodoks yaklaşım, 2008 küresel finans krizinin ana sebeplerini oluşturan 'ölçüsüz' ve 'kuralsız' liberal finans sistemi...
1990'lı yılların sonlarından bu yana, iktisat alanında etkisini arttıran 'neoliberal' ortodoks yaklaşım, 2008 küresel finans krizinin ana sebeplerini oluşturan 'ölçüsüz' ve 'kuralsız' liberal finans sistemi anlayışının mimarı olarak ağır eleştirilerle karşı karşıya kalmasına rağmen, bu yaklaşımın savunucusu olan ekonomistler, 'neoliberal' yaklaşımın kabahatlerini kapatacak ölçüde 'saldırgan' bir üslubu sürdürmeyi tercih ettiler. Bu durum bizi iki net sonuca götürdü; birincisi küresel finans sisteminin yeniden yapılandırılması ve dünya ekonomisini ağır bir borç batağından çıkarma şansını teptik. İkincisi, son derece hatalı bir algıyla, 'kalkınma' kavramı değersizleştirildi.
Kalkınma kavramının değersizleştirilmesi, reel sektörün ürettiği katma değerin kalitesinin arttırılmasının yanı sıra, istihdamın güçlendirilmesi ve tabana yayılmasına yönelik yeni yaklaşımlar üzerine yürütülecek akademik ve uygulamaya dönük akademik ve ampirik çalışmaları da geciktirdi. Ekonominin öz kaynaklarına ve yüksek katma değere dayalı, yeni istihdam olanakları üretecek bir ekonomik iklim yerine...