Küresel siyasetin gündemi ‘kriz yönetimi’
Küresel ekonomi-politik sistemin önde gelen 30 ülkesi, içinde bulunduğumuz günlerde, bir temel gerçekle yüzleşerek, bir zihinsel muhasebenin içerisinden geçiyorlar. Konunun özü, dünyanın önde gelen...
Küresel ekonomi-politik sistemin önde gelen 30 ülkesi, içinde bulunduğumuz günlerde, bir temel gerçekle yüzleşerek, bir zihinsel muhasebenin içerisinden geçiyorlar. Konunun özü, dünyanın önde gelen ekonomilerinin hükümetlerinin 2008 küresel finans krizinden bu yana, 'normal yönetim'den çok, 'kriz yönetimi' formatında bir siyasi yaşam içerisinde oldukları gerçeği. Aralıksız, 14 yıldan bu yana ekonomiyi, yerel, bölgesel ve küresel siyaseti ve bu başlıklardaki gelişmelerden etkilenen toplumsal yaşamı yönetmeye dair zorlu bir sürecin içerisinden geçilmekte. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere, gelişmiş ekonomilerin hemen hemen tümü son 40-45 yılda bu derece uzun soluklu ve kademe kademe daha zorlu etaplara evrilen bir 'kriz yönetimi'yle hiç karşılaşmamış olduklarından, ülkelerin siyasi sistemlerinin aktörlerinde, çözüm üretmeye odaklanmada ciddi sorunlar gözleniyor.
Çünkü, 'kriz yönetimi', hızlı ve etkin yaklaşımla, çözüm odaklı bir yaklaşımla ilerlemeyi gerektirmekte. Bölgesel ve küresel boyutta, bir krizden bir diğerine geçilen bir süreçte...