Otomotivdeki rekabet oligopolleştiriyor
21. Yüzyıl'ın öne çıkardığı 'internet uzayı' ve 'dijital dönüşüm'e dayalı 'yıkıcı inovasyon', dünya ekonomisine kazandırdığı fırsatlar bir yana, bir tarafta tüm sektörlerde küresel rekabeti giderek sertleştiriyor; diğer tarafta tüketicilerin beklentilerini daha da iddialı bir noktaya getiriyor.
Tüketicilerin ihtiyaç duydukları ürünü küresel ölçekte arayabildikleri, istedikleri fiyattan dünyanın her yerinden temin edebildikleri bir ortamda, esasen bu ölçüde kıyasıya bir rekabetin devamlılık arz edeceğini düşünebiliriz.
Ancak, piyasa gerçeği tersine bir tabloya işaret ediyor.
'Yıkıcı inovasyon', dünya ölçeğinde, tüm sektörleri, milyonlarca firmayı sürekli 'yenilikçi' olmaya, iddiasını sürdürebilmek için sürekli 'teknoloji'ye dayalı yatırım yapmaya ve ara vermeksizin kendisini yeniden yapılandırmaya zorluyor. Bu durum, başta otomotiv olmak üzere, dünya ekonomisine damga vuran kritik önemdeki sektörlerde, bilhassa son 10 yıldır, büyük ölçekli, hatta dev boyuttaki şirketlerin bile birleşerek, 'yıkıcı inovasyon'a dayalı rekabete karşı ayakta kalabilmek için, güçlerini birleştirmeye gereksinim duymalarına sebep olmakta.
Şirketler, dev birleşmeler ile, yeni yatırımlara yönelik ihtiyaçları, kaçınılmaz teknoloji yatırımlarını ve küresel pazarda daha güçlü pazarlama ve satış faaliyetlerini sürdürmeyi hedeflemekteler.