Pozitif büyümeye ‘hızlı’ dönüş

Geçtiğimiz ekim ayındaki yüzde 2'lik artış sonrasında, takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretiminin yıllık bazda kasım ayında bu defa yüzde 2.7'lik artış yakalaması, 15 Temmuz menfur...

Geçtiğimiz ekim ayındaki yüzde 2'lik artış sonrasında, takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretiminin yıllık bazda kasım ayında bu defa yüzde 2.7'lik artış yakalaması, 15 Temmuz menfur darbe girişiminin etkisiyle, 27 çeyrek arka arkaya pozitif büyüme rekorusonrasında, 3. çeyrekte negatif büyüme gösteren Türkiye ekonomisinin, 2016'nın son çeyreğinde tekrar pozitif büyümeye döndüğünü gösteriyor. Aralıkta sanayi üretimi hiç artmamış dahi olsa, Türkiye ekonomisinin 4. çeyrek büyümesinin yüzde 2.4 ile 2.7arasında açıklanabileceğini söyleyebiliriz. En kötü senaryoda yüzde 1.5 ile 2 arası bir 4. çeyrek büyüme verisinden söz edilebileceği gibi, kimi ekonomistler 2016'nın son çeyreğinde GSYH büyümesinin yüzde 3 ile 4 arasında çıkabileceği yönündeki görüşlerini de korumaktalar.
Bu durumda, takvim etkisinden arındırılmış yeni seri GSYH oranları dikkate alınır ise, en kötü senaryoda 2016'yı yüzde 2.1 ile 2.5 arasında bir büyüme ile kapattığımızı, 2016'da, tüm hainlikleri bertaraf ederek, baz senaryoda yüzde 2.8 ile 3.2 arasında büyümüş olabileceğimizi dahi ifade etmek mümkün. Önde gelen ülkeler büyümede zorlanırken, 27 Ocak'ta, Türkiye Ekonomisi için bu yılın ilk değerlendirmesini yapacak olan uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch'e dönüp, "Türkiye ekonomisi pozitif büyümesini, mali disiplinini, bankacılık sektöründe yüksek oranlı sermaye yeterliliğini sürdürüyor. Özel sektör ve kamu risklerini yönetebilir iken, Türkiye ekonomisi yatırım yapılabilir notunu korumayı hak ediyor" dememiz gerekiyor. Bu noktada, dolar kuru üzerinden yürüyen 'psikolojik' kıskaçtan kurtulmak adına, TL'nin reel getirisini güçlendirecek adımlar atılması eonomi yönetimimizin de önceliği olmalı.

Londra'ya 'sivil inisiyatif' çıkarması
Prof. Dr. Burhanettin Duran ve Okan Müderrisoğlu ile birlikte, Avrupa Birliği Bakanlığımızın Türkiye-AB Sivil Toplum Buluşmaları organizasyonu adına, Brüksel ve Berlin'den sonra, Londra'daydık. Medya, akademi ve iş dünyası temsilcilerinin Avrupa'daki muhatapları ile bir araya gelebildiği 'sivil inisiyatif' buluşmaları, Türkiye'nin zorlu bir coğrafyada, 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü 22 Kasım 2024 | 39 Okunma Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış 20 Kasım 2024 | 76 Okunma G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele 18 Kasım 2024 | 101 Okunma İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım 15 Kasım 2024 | 45 Okunma Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ 13 Kasım 2024 | 92 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar