Türkiye ve Hindistan’ın ‘dengeleyici’ rolü

Küresel ekonomi-politik, bilhassa 'gelişmiş Atlantik'in 21. Yüzyıl'ın temel sorunlarına çözüm üretecek süreçlere, mutabık kalınacak yol haritalarına gereken ilgiyi, ciddiyeti ve samimiyeti göstermemesi kendisinden uzak coğrafyalarda artan sorunlara kayıtsızlık ve sorumsuzluk göstermesi nedeniyle, hayli sancılı, hayli ağır bir 'dönüşüm'ün içinden geçiyor.

Neoliberallerin ve neoemperyalistlerin hakimiyetindeki 'müesses nizam'ın dayatmaları, insani değerlere yönelik duyarsızlıkları, hoyratlıkları, yeryüzünün toplumsal ve doğal atmosferini zehirlemiş durumda.
soluduğumuz oksijen o kadar zayıf ki; umutsuzluk adeta dünyayı esir almış gibi hissediyoruz. Oysa, 21. Yüzyıl açısından kaçınılmaz gerçek olan 'Asya- Pasifik'in önlenemez yükselişi'ni 'neoemperyal' metotlarla durdurmaya çalışmak yerine; 'gelişmiş Atlantik' Türkiye ve Hindistan'ı 'küresel dönüşüm'ün 'dengeleyicileri' olarak göreve çağırabilirdi. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü 22 Kasım 2024 | 37 Okunma Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış 20 Kasım 2024 | 76 Okunma G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele 18 Kasım 2024 | 101 Okunma İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım 15 Kasım 2024 | 45 Okunma Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ 13 Kasım 2024 | 92 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar