Venezuela, Pakistan... Teyakkuz zamanı
Önde gelen gelişmekte olan ülkeler ile gelişmiş ülkeler arasında hızla tırmanan rekabeti kendi kontrolünde şekillendirmek adına, küresel ekonomi-politik sistemin her daim hâkimi olmak isteyen 'küresel müesses nizam'...
Önde gelen gelişmekte olan ülkeler ile gelişmiş ülkeler arasında hızla tırmanan rekabeti kendi kontrolünde şekillendirmek adına, küresel ekonomi-politik sistemin her daim hâkimi olmak isteyen 'küresel müesses nizam' her türlü vahşi operasyonu seferber etmiş durumda. Venezuela'dan Brezilya'ya, Katar'dan son olarak Pakistan'a, şekillendirilmeye çalışılan 'küresel düzen'i sorgulayan, bunun bir parçası olmak istemeyen veya kendi yolunu çizmek isteyen ülkelerin başına gelmedik kalmıyor. Afganistan, Irak, Suriye, Libya, Yemen, Kuzey Kore gibi kriz noktaları oluşturularak, bu noktalar üzerinden o coğrafyalardaki ülkelere askeri ve siyasi operasyonlar düzenleniyor. Kendi coğrafyasındaki ülkelere ilham veren, onları umutlandıran, cesaretlendiren Türkiye ve lideri Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik acımasız operasyonlar da bu sürecin bir parçası ve neden teyakkuz durumunda olmamız, neden bir ve diri olmamız gerektiği konusunda tüm ipuçlarını ortaya koyuyor.
5 teyakkuz alanımız var. Birincisi, siyasi teyakkuz. Türkiye'yi gerekirse bölmeyi, parçalamayı dahi göze almış 'küresel oyun'a karşı, iktidarı ve muhalefetiyle siyasetin, Meclis'in uyanık olması. Bu noktada endişelerimiz var. İkincisi, ekonomik teyakkuz. Türkiye'yi üretim ve yatırım yapılamaz bir ülke haline getirmeye çalışıyorlar. Bu nedenle, yerli - milli enerji, hammadde, teknoloji hamleleri kritik önemde. Üçüncüsü, manevi teyakkuz. FETÖ ve dünyada benzeri örgütlenmeler üzerinden ülkelerin manevi değerleri yıpratılarak, yeni bir küresel din empoze edilmeye çalışılıyor. İslamiyet'in, Türklüğün temel ve değişmez değerlerine her zamankinden fazla sahip çıkmamız gerekmekte. Dördüncüsü, güvenlik teyakkuzu. Türkiye'nin güvenlik birimleri terörün her türlüsüyle tarihi bir mücadele veriyor. Milli ve yerli savunma sistemleri ile Türkiye'nin caydırıcılık gücünü daha da perçinlememiz gerekiyor. Beşincisi toplumsal teyakkuz. Türkiye'yi ortasından yarmaya yönelik, insanlarımızı birbirine düşman etmeye yönelik, aile bağlarımızı zayıflatmaya yönelik her türlü algı operasyonunu püskürtmemiz gerekiyor.