Rusya'ya sebze yetiştirmeyi öğretecek
Türk tarım sektörünün en önemli pazarlarından Rusya'da 33 hektarlık bir alanda sebze meyve yetiştirecek bir sera kuruluyor. Bu seranın ardında bir Türk yatırımcı var. Üstüne üstlük, serada...
Türk tarım sektörünün en önemli pazarlarından Rusya'da 33 hektarlık bir alanda sebze meyve yetiştirecek bir sera kuruluyor. Bu seranın ardında bir Türk yatırımcı var. Üstüne üstlük, serada kullanılacak tohumlar da Türkiye'den... Türkiye'nin yaş sebze meyve ihracatına büyük darbe vuracak bu projenin yaygınlaşmasının kritik ekonomik sonuçları olabileceği belirtiliyor.
Türkiye ile Rusya arasında mart ayında büyük bir gerilim yaşanmıştı. Hatırlayacağınız gibi Türkiye, Rusya'nın başta domates olmak üzere bir çok ürüne koyduğu sessiz ambargosuna yanıt ithalat olmuştu. Türkiye'nin Rusya'ya karşı çektiği tahıl ambargosunu ilk kez Dünya Gazetesi'nden duyurmuştuk. Öncelikle konuyu hatırlatarak Rusya'da yaşanan yeni gelişmeyi sizlere duyurmak istiyoruz.
17 Mart'ta duyurduğumuz haberden bir gün önce Rusya Başbakanı Medvedev, "bazı" gıda ürünlerinde Türkiye'ye karşı uygulanan ambargonun da kaldırıldığını açıklamıştı. Kararnamede yer alan ürünler ise ticareti daha az yapılan soğan, arpacık soğanı, karnabahar, brokoli, tuz, karanfil çiçeği ve sakız oldu. Türk tarımcısının beklentisi ise yaş sebze- meyvedeydi. Yani domateste, salatalıkta…
Rusya tarafı bu kısıtlı "yumuşamanın" nedenini Rusya Tarım Bakanı Aleksandr Tkaçev, Rusya'nın sadece kendi topraklarında üretimi yapılamayan veya az bulunan sebze ve meyvelerin sevkiyatına izin verdiğini söylemiş ve domates ve salatalığın ise Rusya'nın kendisinin yetiştirmesi gerektiğini belirtmişti. Buna karşılık Rusya'dan mısır, buğday, ham ayçiçek yağı, ayçiçeği küspesi, bezelye ve pirinç alımına yüksek vergi getirmişti. Yani bir anlamda ambargo koymuştu.
Bu haberimizin üzerinden 4 ay geçti ve Rusya o dönem verdiği sözü tuttu. Başta domates ve salatalık olmak üzere bazı ürünlerin Rusya'da yetişmesi için çalışma başlattı.
Konunun haber değeri ve bizimle olan ilgisi işte buradan itibaren daha farklı bir önem kazanıyor.