Çocuğum kardeşini kıskanıyor
Değerli okuyucular, okul öncesi dönemde birçok çocuk, dünyaya gelen kardeşinin varlığı ile karşı karşıya kalmıştır. Bebeğin gelişinden önce annenin hamileliği ve doğumun kendisi...
Değerli okuyucular, okul öncesi dönemde birçok çocuk, dünyaya gelen kardeşinin varlığı ile karşı karşıya kalmıştır. Bebeğin gelişinden önce annenin hamileliği ve doğumun kendisi çocuk için oldukça karmaşık bir süreçtir. Kardeşinin doğumunu dört gözle beklese bile, doğumdan sonraki süreçte kızgınlık ve hayal kırıklığı yaşayabilir. Kardeşi önceden düşündüğü gibi pek de eğlenceli değildir. Zamanının çoğunu uyumak ve ağlamakla geçirir, daha da kötüsü yetişkinlerin ilgi odağı halindedir. Şimdi abi ya da abla olan çocuk, eskiden sahip olduğu ayrıcalıklarından bazılarını kaybetmeye başlar. Bu durum onu üzmeye başladığı zaman, öfke ve kıskançlık duyguları yaşayabilir.
Çocuğun kıskançlığı anormal bir davranış değildir. Birçok durumda kıskançlık, ilginin ve şefkatin kaybolmasına verilen tepkidir. Bazı durumlarda bu tepki ciddi boyutta ya da kalıcı olabilir ve çocuğun gelecekteki hayatını olumsuz etkileyebilir.
Kardeşini kıskanan çocuk farklı birçok tepki gösterebilir. Küçük kardeşe yönelik saldırganlık, bebeksi davranışlara geri dönüş (katı yiyecekler yemeyi reddetme, mesane kontrolünü kaybetme, vb.), anneden ya da genelde insanlardan kendini geri çekme ya da duyguları bastırma (“umurumda değil”) gibi tutumlar örnek verilebilir.
Kıskançlık belirtileri gösteren çocuklar ile kardeşlerine bu tepkileri göstermeyen çocuklar arasındaki sistematik karşılaştırmalarda bu özelliğin “bağımlılık” ile yakından ilişkisi olduğu ortaya çıkmıştır. Bağımlılık gösteren çocuklarda daha ciddi bir kıskançlık ve destek verilmediği zamansa acı çekme eğilimi görülmüştür. Bu da, çocukların, bağımlılık gereksinimlerinin en güçlü olduğu zamanlarda, ailelerinin ilgilerini ve şefkatlerini kardeşleriyle paylaşmak zorunda kaldıklarını gösterir. Kontrol edemedikleri bu durumda, hayal kırıklığı yaşarlar; duygusal olarak güvensiz ve üzgün hissederler. Ayrıca, kıskançlık gösteren çocukların büyük bir kısmı, ilk çocuklar olup, onlarla aşırı yakından ilgilenen genç annelerin çocuklarıdır. Büyük bir olasılıkla, bu çocuklar anne-babalarının sınırsız ilgilerini, bağımlılık gereksinimlerini besleyen zevk ve güven duyguları ile bağdaştırmayı öğrenmişlerdir. Dahası, bağımsızlıklarını geliştirmek için çok az fırsata sahiptirler. Sonuçta ilgi eksikliği bazı durumlarda çocuğun hayatında travmaya neden olabilir.
Çocukla her gün bir süre zaman geçirmek çocuğun kıskançlık duygularını azaltır. Evdeki ilişkilerin iyi olması, disiplindeki süreklilik, şefkat göstermek, bağımlılığı da içeren temel gereksinimlerin karşılanması çocuğun kıskançlıkla başa çıkmasını kolaylaştırır.
Çocukların kıskançlık duygularını bastırmak yerine ifade etmeleri, onların duygusal stresten uzaklaşmalarına ve bastırılan düşmanlıkların gerilimini atmalarına yardım eder. Kıskanç çocuk, diğerlerinin sevgisini hak etmediğini düşünürse kendini kötü ve değersiz olarak değerlendirir. Bu yüzden aileler çocukların gereksinimlerini karşılayarak sürekli şefkat göstermelidirler.