Ders çalışma isteksizliğinde travma ve oyun terapisi
Çalıştığım danışmanlık merkezine annesiyle gelen Zehra, dördüncü sınıfta okuyordu Zehra’nın kendinden iki yaş küçük kız kardeşi vardı. Zehra okula başlamadan önce bir...
Çalıştığım danışmanlık merkezine annesiyle gelen Zehra, dördüncü sınıfta okuyordu Zehra’nın kendinden iki yaş küçük kız kardeşi vardı. Zehra okula başlamadan önce bir sene ana sınıfına gitmişti. Zehra’nın anasınıfına başlaması, tam da kız kardeşinin doğduğu zamana denk gelmişti. Zehra, anaokulunu sevdiği halde aklı hep evde oluyordu. Annesi ve kardeşini düşünüyordu, annesinin kendini, bebekle daha rahat ilgilenmek ve rahat etmek için anasınıfına gönderdiğini düşünüyordu. Her sabah okula giderken zor kalkıyordu, hep annesine hırçınlık yapıyordu. Anaokulunda öğretmeni ders anlatırken veya faaliyet yaptırırken sık sık dalıp gidiyordu. Okulda oyun saatlerinde de daha çok yalnız olarak bir köşede oynuyordu. Derken Zehra büyüdü ve birinci sınıfa başladı, danışanımın öğretmeni sert ve disiplinli biriydi. Zehra’nın sınıfındaki öğrencilerin birçoğu çok çalışkandı ve öğretmen çalışkan öğrencilere daha çok önem veriyordu. Zehra da boyu uzun olduğu için arka sırada oturuyordu. Ancak danışanımın gözleri uzağı tam olarak göremiyordu, bu yüzden dersi anlamakta ve tahtada yazılanları görmekte zorlanıyordu. Bu yüzden ders başarısı da düşmeye başlamıştı. Okuma...