Atatürk’ü anlamak, Atatürkçe düşünmek
Atatürk için ağlamak, Atatürk’e özlem duymak ya da onu çok sevmek ayrı şeylerken Atatürk’ü anlamak çok daha farklı bir şeydir. Onu anlamak için öncelikle yaşadığı dönemi bilmek...
Atatürk için ağlamak, Atatürk’e özlem duymak ya da onu çok sevmek ayrı şeylerken Atatürk’ü anlamak çok daha farklı bir şeydir. Onu anlamak için öncelikle yaşadığı dönemi bilmek, mücadelesinin satır başlarına bakmak ve yetim Mustafa’dan Atatürk’e kadar geçen süreci iyi analiz etmek gerekir. Bu yapıldığında görülecektir ki Atatürk sadece bir insanın adı değildir. Atatürk aynı zamanda teşkilatçılık, milliyetçilik, tam bağımsızlık, anti-emperyalizm ve halkçılık, ... da demektir. Atatürk, şartlar ne olursa olsun milletten ve davadan ümidi kesmemek ve gerektiğinde Elmadağ’a çıkıp son mermiye kadar savaşmayı düşünmek demektir. O halde Atatürk’ü gerçekten anlamak için Atatürkçe düşünmeyi öğrenmek ve hangi zaman diliminde yaşanıyorsa o zamanın gerekliliklerine göre birbirini tamamlayan adımlar atmak da gerekir.
ALKIŞ ALMAK İSTEYİNCE...
Ne yazık ki bazı yurttaşlarımız Atatürk’ü anladıklarını düşünseler de Atatürk’ün eylemciliğini, devrimciliğini, stratejik bakış açısını çok iyi kavramış gibi görünmüyorlar. Bu yüzden kim televizyona çıkıp Atatürk’le ilgili birkaç güzel söz söylese onu Atatürkçü zannediyorlar. Pek çok siyasi de aynı şeyi yapıyor aslında. Örneğin HalkTV ekranlarına çıkanların ortak özelliklerinden biri bu! Ne zaman alkış almak isteseler başlıyorlar Atatürk’ü anlatmaya! Ancak alkıştan hemen sonra başlıyorlar Atatürk adına Atatürkçe düşünmeyi engellemeye. Mesela sürekli “yuvarlak cümleler” kuruyorlar. Oysa Atatürk hayatının her döneminde “köşeli dü...