ABD, Erdoğan’ın mesajını aldı mı?
Suriye ve Irak üzerinden bir okuma denemesi yapıldığında ABD-PKK ilişkisinin, “müttefiklik” düzeyinde yürüdüğü görülebilir. Bu okuma Türkiye üzerinden yapılınca resim bu kadar net değil....
Suriye ve Irak üzerinden bir okuma denemesi yapıldığında ABD-PKK ilişkisinin, “müttefiklik” düzeyinde yürüdüğü görülebilir. Bu okuma Türkiye üzerinden yapılınca resim bu kadar net değil. Resimdeki bu bulanıklık ve belirsizlik hali, ABD’nin PKK’ya açıktan destek veren bir ülke gibi görünmek istememesinden kaynaklanıyor. Fakat kendi terör örgütleri listesindeki PKK ile el altından kurduğu ilişkiyi saklama gereği de duymuyor. Türkiye’yi adım adım ABD-PKK ilişkisine alıştırmaya çalışıyorlar. Buradaki yazılarımızda PKK’nın asıl patronunun ABD olduğuna daha önce de dikkat çekmiştik. ABD’nin PKK üzerindeki etki ve gücü Esed rejiminden, İran’dan ve Rusya’dan daha fazladır. Çünkü Kürt kartını yaratan, kullanan ve Ortadoğu haritasını yeniden çizmek isteyen ABD’dir. Kart kimin elindeyse taşeron da ona bağlıdır. Ortadoğu’yu yeniden dizayn eden gücün başını ABD çekiyor; Rusya değil. Rusya ve İran sadece nüfuz alanlarını korumanın derdindeler. Amerikan çıkarlarını göz ardı ederek PKK’yı anlamaya kalkmanın hiçbir anlamı yoktur. PKK’nın ne yapmak istediğini anlamak için ABD’ye bakılmalı, Kandil’e değil.