ABD ne yapmak istiyor?

ABD Merkez Kuvvetler Komutanı General Joseph Votel’in Rakka operasyonu öncesi Kobani’ye yaptığı ziyaret, ABD-PKK yakınlaşmasını göstermesi bakımından son derece önemli.

PKK ABD’nin Suriye ve Irak’ı dizayn etmesinde “yerel işbirlikçi” ortak rolünde. PYD’nin Rakka’nın DAİŞ’ten kurtarıldıktan sonra Kuzey’deki PYD devletinin bir parçası olacağını ilan etmesi de ABD’den bağımsız değil. Zira Rakka operasyonunu koordine eden ve havadan destekleyen ABD’den başkası değil.

Amerikan Özel Kuvvetleri’ne mensup askerlerin üniformalarına iliştirdiği PYD/YPG arması da anlayana mesaj niteliğinde. Türkiye’nin itirazlarına rağmen ABD, Suriye ve Irak’ta birleşik bir Kürt devleti için PKK/PYD’yi güçlendirmeyi sürdürüyor.

Peki PKK, ABD’nin Suriye’deki ittifakı ise Türkiye’deki nesi oluyor? ABD, Suriye’deki PKK’yı desteklerken Türkiye’deki PKK’ya nasıl bir tavır alıyor?

PKK’nın Suriye’deki faaliyetleriyle Türkiye’deki faaliyetlerini birbirinden ayıran yaklaşımlar ABD’nin PKK desteğini gizlemekten öte bir işlev görmez. PKK, sadece Türkiye’de faaliyet gösteren bir örgüt değil; Irak, Suriye ve Irak’ta da etkinlik gösteren bir örgüt. ABD, bugün PKK’nın Suriye’deki kolunu kullanıyor, Irak’ta ise doğrudan PKK’yı kullanıyor; yarın ise örgütün İran’daki PJAK adlı kolunu kullanacak.

Türkiye’de ise PKK’yı Suriye’de olduğu gibi açıktan kullanamıyor; Ankara’yı Suriye politikasına razı etmek amacıyla, terör kartını da teşvik ederek PKK’yı sınırlı şekilde değerlendirmeyi tercih ediyor. Beyaz Saray, bir yandan da devletin PKK’yla diyaloga geçmesini dayatarak kendisine yol açıyor. PKK’yı teröre teşvik eden güç ile örgütle yeniden masaya oturulması çağrısını yapan güç aslında aynı. Terör kartı ve diplomasiyle Ankara’ya ikili sıkıştırma uygulanıyor.