‘Alman ekolü’ bu olsa gerek

Ermeni soykırımı iddialarını tanıyan tasarıyı kabul edene kadar Almanya ile Türkiye ilişkileri görünürde iyiye gidiyordu. Başbakan Angela Merkel, haftada bir İstanbul ve Ankara’yı ziyaret ederek fotoğraf...

Ermeni soykırımı iddialarını tanıyan tasarıyı kabul edene kadar Almanya ile Türkiye ilişkileri görünürde iyiye gidiyordu. Başbakan Angela Merkel, haftada bir İstanbul ve Ankara’yı ziyaret ederek fotoğraf veriyor, bu ziyaretler Merkel’in kendi ülkesinde bile dikkat çekici bulunuyordu.

Almanya’nın sığınmacılar konusunda gösterdiği hassasiyetin samimi olmadığı çok geçmeden anlaşıldı. Merkel’in, Ankara’dan mültecilerle sınırlı olmayan bir anlaşma koparmanın peşinde olduğu ortaya çıktı.

Türkiye’nin geri kabul anlaşmasını imzalaması ile AB’nin Türkiye’ye vize muafiyeti uygulaması yönünde varılan prensip anlaşmasına durup dururken yeni yeni şartlar eklendi. AB’yi temsilen Alman Şansölyesi, Türkiye’den terörle mücadele kanunundan tutun da hukuk sistemine kadar geniş bir yelpazede “farklı” bir anlaşma çıkarmak istedi.

Türkiye ile AB arasında sığınmacılarla ilgili basit bir uzlaşma arayışının tuhaf bir şekilde büyüyerek farklı bir düzleme kayması, aslında meselenin sadece ‘sığınmacılar’ meselesi olmadığını gösteriyor.

Şöyle ki; Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Nisan’da gazetecilerin sorularını yanıtlarken Merkel ve AB’nin yaklaşımını “Türkiye’ye yönelik Alman ekolünün operasyonu olarak görüyorum” diyerek değerlendirdi. AB’yle sığınmacılar konusuna ortak çözüm arama sürecinin bir anda bambaşka bir mecraya çekilmesi şaşırtıcıydı. Bu karışıklığı Erdoğan, aynı tarihli mülakatında gazetecilere şöyle izah etmiş: “Merkel, Nizip’i gezip gördü aslında. Türkiye olarak bizim yaptıklarımız ortada. Bizden neyin projesini istiyorsunuz? Sizin proje dediklerinizi biz çoktan hayata geçirmişiz. Proje vesaire diyerek hiç kimse bizi aldatmaya kalkmasın. Birileriyle fotoğraf verebilmek için böyle şeylerin içine girmeye gerek yok.”

Türkiye’de Batı’yla ilgili sabit bir kanı var; Avrupa bizden ne isterse haklıdır, iyidir, doğrudur, güzeldir! Zira büyük bir medeniyet kuran Batı’dır, Doğu değil! Oysa uluslararası ilişkilerde Batı’nın geçerli tek ilkesi menfaati ve çıkarlarıdır. Her devlet elbette çıkarlarını koruyucu davranır fakat Batı’nın çokça yüceltilen değerleri sadece ve sadece Batı’nın çıkarlarını koruduğu yere kadardır.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kılıçdaroğlu, Kandil'in ‘tutum belgesi'ni kabul etmedi mi? 26 Mayıs 2023 | 223 Okunma İmamoğlu CHP'ye ‘paralel hat' çekmiş 24 Mayıs 2023 | 952 Okunma İmamoğlu, Kemal Bey'i davul zurnayla yolluyor 22 Mayıs 2023 | 1.359 Okunma Kemal Bey, PKK/HDP oylarını almayı başardı 19 Mayıs 2023 | 142 Okunma Kılıçdaroğlu, Demirtaş ve Kandil… 17 Mayıs 2023 | 419 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar