Alman ekolü: Darbeci Sisi’ye kırmızı halı, Erdoğan’a yasak
15 Temmuz darbe/işgal teşebbüsü Batı’nın Türkler karşısında tek millet olduğunu gösteren turnusol kağıdı oldu. Demokrasilerin mabedi sayılan parlamento binası uçaklarla bombalanan, 237 sivil...
15 Temmuz darbe/işgal teşebbüsü Batı’nın Türkler karşısında tek millet olduğunu gösteren turnusol kağıdı oldu. Demokrasilerin mabedi sayılan parlamento binası uçaklarla bombalanan, 237 sivil vatandaşın katledildiği bir darbe teşebbüsü karşısında ABD, Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi üyesi ülkeler derin sessizliğe gömüldü. Avrupa, göstermelik dahi olsa darbe teşebbüsünü atlatan, büyük kayıplar veren, canı pahasına Meclisini, hükümetini, demokrasisini koruyan Türk milletinin acılarını paylaşma yerine FETÖ’cü darbecilerin geleceğine dair endişeler içeren, bu terör örgütünün devletten temizlenmesinin önünü alacak “duyarlılık” mesajları yayınladı.
ABD, Türkiye’ye dönük 15 Temmuz’daki darbeci/terörist saldırıyı düzenleyen örgütün liderini kendi ülkesinde barındırmaya devam ederken, aynı zamanda meseleye biraz olsun ciddi yaklaşmayı beceremedi. 237 canımızı katleden FETÖ lideri Gülen’in iadesini isteyen milletin talebini “delil, kanıt” isteyerek gayriciddi bir diplomatik üslupla karşıladı. Oysa İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Richard Moor, 15 Temmuz Darbe girişiminin arkasında Fetullah Gülen’in olduğunu anlamakta hiç de güçlük çekmediğini açıkladı; o halde ABD neden “delil”, “kanıt” talep ederek Türkiye’nin haklı isteğini geri çeviriyor? Darbeyi gerçekleştiren örgütün liderinin ABD’de “misafir” edilmesi bunun sebebi olabilir mi?
ABD, diplomatik gevezeliklerle Türkiye’yi geçiştirmeye, darbeye arka çıkmayı sürdüre dursun; Almanya’nın yaptığına ne diyeceğiz? Erdoğan’ın tele-konferansla Almanya’daki Türklere seslenmesi, Almanya Anayasayı Mahkemesi gibi devleti de bağlayan bir kurumun kararıyla engellendi.
Darbeci Sisi’yi kırmızı halılarla karşılayan, baştâcı eden Alman hükümetinin, daha yeni darbeyi savuşturmuş bir liderin bırakın Almanya’ya gitmesini, tele-konferansla Almanya’daki Türklere hitap etmesini engellemesi en hafif tabirle büyük bir skandaldır. Almanya’nın darbenin ilk gününden itibaren Türk yetkililer nezdinde darbeci çeteyi koruma altına almaya dönük girişimlerde bulunması 15 Temmuz’un sadece ABD bağlantılı biri darbe teşebbüsü olmadığını da göstermekte. 15 Temmuz darbesinin lideri Fetullah Gülen her ne kadar ABD denetiminde ise de FETÖ’cü çetenin dışarıdaki ikinci operasyon merkezi Almanya’dır. Üst düzey FETÖ elemanları uzun süredir Almanya’da barınmakta, burayı Türkiye’ye karşı geliştirdikleri operasyonlarda ABD’den sonra ikinci bir üs olarak kullanmaktalar.