“Balkon konuşması” mı dediniz?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üslubundan şikayet edenler arasında AK Parti’ye yakın olan çevreler de var. Bunlar, her fırsatta Erdoğan’ın “kapsayıcı” olmadığını...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üslubundan şikayet edenler arasında AK Parti’ye yakın olan çevreler de var. Bunlar, her fırsatta Erdoğan’ın “kapsayıcı” olmadığını vurgulayarak “Balkon konuşmasına” duyulan ihtiyacı gündeme getiriyorlar.
Oysa samimi şekilde kulak verseler Erdoğan’ın her konuşmasının birer “Balkon konuşması” niteliğinde olduğunu anlayacaklar. Mesela Erdoğan’ın önceki gün Malatya’daki toplu açılış toplantısında yaptığı açıklama: “CHP’ye gönül veren kardeşlerim, MHP’ye gönül veren kardeşlerim, hatta HDP’ye gönül veren kardeşlerim; size sesleniyorum, gelin birlik ve beraberlikte birleşelim.”
Erdoğan, ülkedeki tüm seçmenleri cumhurbaşkanlığı sistemine “Evet” demeye davet ederken; bu çağrının vatan ve millet için önemini ve gereğini de tüm ayrıntılarıyla açıklama gayreti gösteriyor.
Bu hitap, bu sözler kapsayıcı, bütünleştirici değil mi? Erdoğan’ın bu konuşması “Balkon konuşması” niteliği taşımıyor mu?
Galiba duymak istediklerimize göre karar veriyoruz; işimize gelmeyen sözler ne kadar yumuşak, iyi niyetli olursa olsun yine de sert, kutuplaştırıcı, ayrıştırıcı bulunabiliyor.
İşin özü bunların hepsinin birer bahane olması.
İtirazlar, şikayetler Erdoğan’ın üslubuna değil, temsil ettiği sistemedir. Cumhurbaşkanlığı sistemi devleti daha fazla milletin kılacak bir projedir; yeni sistemde “Cumhur” devletin asıl sahibi olacak.
Millete dayalı bir sisteme itirazı olanlar ya Erdoğan’ın üslubundan şikayet ediyor ya da başka bir bahane bularak karşı kampanyaya destek sunuyorlar.