Beka sorununun çözümü...
AK Parti cephesi, cumhurbaşkanlığı sistemi referandumunu toplumsal ve siyasal kutuplaştırmaya dönüştürmeme adına olsa gerek kampanya çalışmalarını mümkün oldukça sağduyulu yürütmeye...
AK Parti cephesi, cumhurbaşkanlığı sistemi referandumunu toplumsal ve siyasal kutuplaştırmaya dönüştürmeme adına olsa gerek kampanya çalışmalarını mümkün oldukça sağduyulu yürütmeye çalışıyor.
Ancak hükümet sistemi değişikliğiyle ilgili tartışmaya girdiğinizde işler ister istemez hayati bir hal alıyor. Türkiye’nin siyasal dönüşümünde tarihi bir dönemeci işaret eden cumhurbaşkanlığı sistemini konuşurken “Evet de, Hayır da iyidir, güzeldir, saygındır”iyimserliğiyle meseleyi ele almak mümkün değil.
Çünkü cumhurbaşkanlığı sisteminin gündeme gelmesini sağlayan ihtiyaçlar, Türkiye’nin beka mücadelesi ve sorunuyla yakından bağlantılı. Cumhuriyet’in 100’üncü yılına girerken devlet kendi varlığının devamlılığına yönelik büyük tehditler hissetmeseydi, siyasal sistemde şüphesiz böylesine büyük değişime yönelme gereği duymazdı.
Bu anlamda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şu sözleri, meselenin özünü kavramamız açısından büyük önem taşıyor: “Cumhurbaşkanlığı sistemi, Türk milletinin asırlardır devam eden ‘beka meselesi’nin en doğru çözüm yoludur.”
Yakın geçmişe dönüp bakıldığında cumhurbaşkanlığı sistemine geçişin hangi ihtiyaçlardan doğduğu daha iyi anlaşılabilir.
PKK ve FETÖ saldırılarının niteliğine bakıldığında; bu iki terör örgütünün son yıllardaki saldırılarının iktidarı değiştirme ve dizayn etme hesaplarından doğrudan devletin varlığına doğru yöneldiği görülecektir.
Türkiye’ye istikamet verme, siyaseti dizayn etme amaçlı terör saldırıları, son iki yılda Irak ve Suriye’de olduğu gibi merkezi otoriteyi çökertmeye dönüşmüştür. Bu nedenle devletin kendi varlığını korumak ve güvenceye alabilmek için asayiş ve güvenlik tedbirlerinden daha fazla düzenlemeye yönelmesi gerekir.