Canlı bombanın makbul olanı...
“Canlı bombanın hoş karşılananı olur mu?” demeyin, nitekim bombacı PKK’lı olunca muhalefetin tepkisi farklı oluyor. CHP ve HDP’ye yakın yazarlar, DAEŞ saldırılarından bahsederken sık sık...
“Canlı bombanın hoş karşılananı olur mu?” demeyin, nitekim bombacı PKK’lı olunca muhalefetin tepkisi farklı oluyor. CHP ve HDP’ye yakın yazarlar, DAEŞ saldırılarından bahsederken sık sık “terör”, “siviller”, “katliam” gibi tanımlamaları kullanırken; PKK’lı canlı bombaların gerçekleştirdiği katliamlar için, “Güven Park saldırısı” demeyi tercih ediyorlar. Mümkün oldukça “terör”, “siviller”, “katliam” kavramlarını kullanmıyorlar. Çünkü kavram denen betimleme, hayatın ve insanın bütün algılayış şemasını şekillendiriyor ve yaşam pratiklerini belirliyor. Bunu iyi bildiklerinden olsa gerek, bu meseledeki “hassasiyet” konuyu ifade ediş biçimlerine de yansıyor. Şöyle ki saldırgan PKK’lı olunca “Bomba erken patladı”, “Hedef çevik kuvvetti”; canlı bomba DAEŞ militanıysa en sert ifadelerle tepki gösteriliyor. “Devlet Kürtleri katlediyor” imzalı bildiriler kaleme alan binlerce akademisyen, söz konusu PKK’nın canlı bombaları olunca derin bir sessizliğe gömülüyor. “Devlet katliam yapıyor” diyen binlerce akademisyen, neden PKK’nın Ankara katliamını kınayan bir bildiri kaleme alamadı? Ne yazık ki siyaset, akademi ve medya çevrelerinde DAEŞ’in canlı bombacıları ile PKK’nın intihar eylemcileri arasında bir ayrım gözetiliyor; PKK’nın canlı bombaları daha makbul görülüyor.