“Darbe” söylentileri yine dolaşımda
Hükümet sistemine yönelik değişiklik içeren Cumhurbaşkanlığı teklifinin Meclis’e sunulmasıyla birlikte terör saldırıları arttı, darbe söylentileri yeniden ayyuka çıktı. Halep’in...
Hükümet sistemine yönelik değişiklik içeren Cumhurbaşkanlığı teklifinin Meclis’e sunulmasıyla birlikte terör saldırıları arttı, darbe söylentileri yeniden ayyuka çıktı. Halep’in tahliyesi üzerinden yeni bir kaos dalgası sınırlarımızı dövmeye başladı. Hükümet, ülkeyi bu kaos ve gerilim sürecinden geçirerek sakin limanlara yaklaştırabilecek mi?
Kolay değil elbet; Türkiye’nin ekonomik ve siyasi istikrarı, toplumsal huzuru uzun süredir koç başı olarak kullandıkları terör örgütleriyle bozulmaya çalışılıyor. PKK, TAK, DAEŞ, DHKP-C gibi terör örgütlerine FETÖ mihmandarlık yapıyor. Bu terör unsurlarının arkasında tartışmasız ki Batı var. Niyetleri gizli değil; Türkiye’nin ayağındaki prangalardan kurtulup yoluna devam etmesini ve kendi iradesinin inisiyatifini almasını engellemek istiyorlar.
ABD ve Avrupa ile olan ilişkilerimizin bozulmasının sebebi de bu. “Stratejik müttefik” dediğimiz ABD, terör örgütü PKK/PYD’nin hamiliğini üstlenerek Türkiye’nin de bunu sineye çekmesini bekledi. Ankara, bir süre alttan aldığı ABD’nin bu politikadan vazgeçeceğini düşündü. Ama ABD işi terör örgütünü silahlandırarak yeni bir devletin sınırlarını çizmeye vardırdı.
Cumhurbaşkanı, ABD’nin bu politikasına isyan ederken karşısında Avrupa’yı buldu. Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Birliği gibi siyasi kurumlar terör örgütüne arka çıkarak Türkiye’ye karşı desteklemeye koyuldu.
PKK, Türkiye’ye dönük kanlı saldırılar düzenleyen bir örgüt olmasaydı kuşkusuz ABD ve AB’nin bu örgüte sunduğu desteği anlam vermek zor olmazdı; fakat tarihin en büyük terör eylemlerini sergileyen kanlı bir örgüt söz konusu olmasına rağmen ne ABD, ne Avrupa PKK/PYD’ye destek vermekten vazgeçti.
PKK ve FETÖ’ye yönelik operasyonlar sebebiyle Avrupa, Türkiye ile ilişkilerini dondurma kararı aldı.