Demirtaş, Fethullah Gülen'in umudu oldu
Çözüm süreci batıda siyaseti, doğuda hayatı normalleştirdi. Kürt hareketine yönelik önyargılar, çözüm süreciyle birlikte ortadan kalktı. AK Parti, risk üstlenip demokratik alanı genişletmese...
Çözüm süreci batıda siyaseti, doğuda hayatı normalleştirdi. Kürt hareketine yönelik önyargılar, çözüm süreciyle birlikte ortadan kalktı. AK Parti, risk üstlenip demokratik alanı genişletmese HDP, daha uzun süre dar bir alanda top çevirmekle sınırlı kalacak ve bugünkü siyasi meşruiyeti belki de hiç yakalayamayacaktı.
Böyle diye HDP'nin iktidar partisine minnet duyması elbette gerekmez. AK Parti de zaten HDP'ye, çözüm sürecinde atılan adımları takdir etmediği için kızmıyor. Seçim meydanlarında yükselen tansiyonun sebebi daha ciddi. AK Parti yöneticileri, çözüm süreciyle meşruiyet kazanan HDP'nin, bu sürecin tam da karşısında yer alan ittifaka dâhil olmasına tepkili aslında. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu'nun HDP ve Demirtaş'a yönelik öfkesinin sebebi, bu saf değişikliği. Çözüm sürecini başlattığı için kendilerini büyük bir ölüm kalım mücadelesi içinde bulan AK Partililer, HDP'nin çözüme karşı cepheye geçmesini "ihanet" olarak algılıyor. Bu öfkeli ruh haline sürece sahip çıkan bütün çevrelerde rastlamak mümkün.